İLMEK İLMEK TÜRKİSTAN

 

Harekette bereket vardır derdi aile büyüklerimiz. Ne kadar doğru söylemişler gerçekten. Tutarlılığını durağanlaşan hayatlarımızda ki zararlardan görebiliyoruz. Sağlığımızın bozulması, psikolojimizde ki dalgalanmalar, gerginliklerimiz, bereketimizin tıkanması hep durağanlıktan aslında.  Bilgisayar ve televizyon önünde sabitleşmiş, tablet, telefon gibi hareketimizi engelleyen eşyalar ile çevrilmişiz. Bizi olduğumuz yere sabitliyor, kıpırdıyamıyoruz bazı zamanlar günlerce ekran manzarası dışında gerçek bir manzara görmemiş olabiliyoruz. Hareket insana iyi gelen bir şey. Sürekli devinim sağlıyor, kan akışımızı hızlandırıp gerginliğimizi azaltıyor. Lavaboda ki tıkanıklık olunca nasıl su akışı olmuyor birikme yaşanıyorsa, insanda hareket etmediğinde vücutta damarlarda, eklemlerde tıkanıklıklar olmaya başlıyor. Hareket vücudumuza ihtiyacı olan hormonları tetikleyerek bizi daha tebessümlü, mutlu yapmaya yarıyor. Hakikaten hareket olan yerde çok gerginlik olamıyor. İnsan daha neşeli, daha dingin olabiliyor.

Hayatın kargaşasının içinde bazen sıkılıyoruz, daralıyoruz hiçbir yere sığamıyoruz. Genel yaşam kaygısı, okul taksitleri, borçlar, bu yıl ki kira zammı, ilişki sorunları ne olacak derken içimize kara bulutlar çöküyor zaman zaman.. Kimseyle konuşup dertleşemiyoruz bazen de dertleşmek istemiyoruz, kabuğumuza çekilip orada tek kalmak istiyoruz.

O zaman en iyisi hemen harekete geçmek..

Yürüyüş ayakkabılarını giyip evden çıkmak. Hem kendimizle baş başa kalırız, hem temiz hava ile bilincimiz açılmaya başlar. Bir miktarda olsa kara bulutlar dağılmaya başlar.  Sıkıntılara çözümler bir bir zihnimizde belirmeye başlar.

Büyük meseleler gerçekten bu kadar büyük mü?

Bu sıkışıklık sürekli mi? Yoksa geçici mi?

Hiç mi çözüm bulamayacağım şeyler?

Sorular belirince zihinde cevapta ardından geliyor tabi...

‘’Yapılacak bir şeyler buluruz elbet.. Ooo neler geçmedi ki?’’ demeye başlıyoruz.

Bir tebessüm, nedensiz bir neşe kaplıyor içimizi hareket başlayınca. Kendimizi evden atabilmenin zaferi, küçükte olsa bir adım atabilmenin başlangıcıdır aslında yürüyüş. Hayatta çözümsüz ne var ki dedirtir insana. Kendimizle baş başa kalıp sakinleşmek, sorunlara farklı pencereden bakabilmek için iyi gelir insana yürümek. En güzeli ve faydalısı da sabah güneşi ile harekete başlamak. Tüm canlılar ile bütün olduğunu hissettiriyor insana. Güneşin doğuşu ile hareket başlıyor dünyada.. Kediler, kuşlar, ağaçlar, böcekler uyanmaya başlıyor. Tomurcuklar açıyor, yapraklar hareket etmeye güneşe dönmeye başlıyorlar yüzlerini.. Her canlı ihtiyacı doğrultusunda harekete geçiyor sabahın ilk ışıkları ile. Sabah güneşi ile hareket kaygılarımızı azalttığı gibi yaşam sevinci de veriyor insana.

Başarılı olmuş insanların genel davranışlarında bu ortak özelliği görüyoruz. Güne erken başlayıp hareketi başlatıyorlar. Güneşe uyumlu yaşıyorlar, harekete uyumlu davranışlar gösteriyorlar. Zihinleri açık ve aldıkları kararlarında daha isabetli olduğu için başarı ardından doğal olarak kazanç geldiğini de görebiliyoruz. 

En başta harekete geçmek zor geliyor bizlere. Yataktan güneşle kalkmak, giyinmek, kendini apar topar sokağa atmak ilk günler zorlayıcı olabiliyor. Başladıktan sonra devam edip sürekliliği sağlamakta ayrı bir mesele. Ama bilmiyoruz ki bir adım atabilsek çok büyük bir başarı aslında. Her şey o ilk adımda gizli..

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, ‘Basitte disipline olmayı başaranlar hedeflerine daha rahat ulaşırlar’ der.

Her sürekli olan davranış hayatımızda bir adımla başlar ve eninde sonunda büyük adımlara varır.

Büyük işler yapanların genel özellikleri küçük işlerde ki disiplininden geçer. Sabahları önce on dakika yürümek ama bunu tüm hafta böyle uygulamak işin en önemli bölümü aslında. Tüm kahramanlık burada başlıyor. Herkesin ‘’Ya saçmalama, şimdi sen her gün on dakika yürüyeceksin ve bu seni her gün bir saat yürüyecek hedefe mi vardıracak. Yok artık..’’ diyen dış seslere rağmen başlayabilmek. Ama bu on dakikayı bir saatlik yürüyüş disiplininde uygulamak. İşte uzaktan zaferin ayak seslerini duyar gibi oluyor insan. Başladıktan bir süre sonra hayatında, vücudunda, hissiyatında, bereketinde ki değişimleri görünce bırakmak istemiyor insan. ‘’Her şeyimi isteyebilirsin ama yürüyüşümü isteme benden’’ diyecek hale dönüşüyor bir süre sonra insan..

Canlı hissetmek, oksijen, mutluluk hormonları, uykuya dalarken verdiği destek, bilincimizi açması ve sağlıklı bir vücut için daha ne ister ki insan. Yürüyüşte etrafına daha dikkatli bakabilir.

Kentsel dönüşüm başlamış mahallede. Yeni ile eskinin farkları, sokağa yeni kediler gelmiş. Sanırım bunlar başka mahallenin kedisi bizim yemekler çekici gelmiş bu hafta.  

Martılar ve kedilerin rızık kavgası hangisi üstün gelirse yemek yeme hakkı onda bu sabah. Mahallenin de bir yaşamı var sabah sabah güldüren, tebessüm ettiren.

Okula her gün geç kalan, servisi kaçıran Ali’nin servise uçarcasına binmesin de ki zafer çığlığı... Dağıtıyor insanın içinde ki üzüntüleri. Zihin berraklaşıyor, her şeyi yapabilirim, üstesinden gelebilirim diyor insan.

Yürümek bir yolculuk aslında insanı tedavi eder ve insanı çevresinin farkında olmaya, detayları görmeye yönlendirir. Etrafına, yaşadığı yere bakışını değiştirir. Kulaklıkta müzik dinlemeye gerek kalmadan etrafını duymayı öğretir aslında.. Gerçek hayatın sesini dinleyip, gerçek hayatın görüntüsünü görmeye başlarız, rüzgarı hissederiz. Duyu organlarımız durağanlıktan çıkar harekete geçer. “Aslında ne kadar büyük bir sahnede bir ekranla kısıtlı olmayan bir yaşam” devam eder. Kendi döngüsünde, nice hayatlar yaşanır ve biz tek ekrana takılıyken, durağanken fark edemeyiz. Harekete geçince algılamaya başlarız çevrili olduğumuz büyük sahneyi. Belediyeden gelmişler, yerler kazınacak borular değişecekmiş. Su kesintisi olmadan görürüz. Pazar kurulacak, tezgahlar açılmaya başlayacak, arabayı park yerinden çıkarmazsak işe gidemeyeceğiz. Kapıcı kapıyı çalıp hatırlatmadan sabah yürüyüşü dönüşü fark edip arabayı otoparktan çıkarmak. Uyarıcı gelmeden....

 

Hareket güzeldir, bilinç açar en güzeli de Yürümektir…

Durağanlaşma.. Giy ayakkabıları harekete geç...

Harekette bereket vardır, daha nice nice faydalar vardır.

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Kim Kimdir?

İlişkilerde Ustalık Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?