Sosyalsin…
Sosyaliz…
Nerede?... Medyada… Sosyal Medyada…
Seviyorum…
Seviyorsun…
Seviliyoruz…
Nerede? … Medyada… Sosyal Medyada…
Görüyoruz ve istiyoruz… “Tahminen ne zaman böyle sevilirim?”…
Sosyal medya platformlarında paylaşılan mutlu çiftlerin
anlık fotoğraflarını görüyoruz. Jest yaparken veya yaptıktan sonraki
paylaşımlarında mutlular, seviyor ve seviliyorlar… İnsan görünce özeniyor ve
kendine de yapılsın istiyor.
“Eşim de beni böyle sevsin…”
“Beni böyle seven biri olacak mı?”
Bazen umutlanır bazen de umutsuzluğa kapılırız.
“Neden sevilmiyorum?” …
“Bu insanların benimle derdi ne?” …
Bazılarımız doğru cevabı bulabilmek için kişilik testleri bile
çözmüş olabilir…
Testteki soru kalıplarına bakınca:
“İlk karşılaştığında insanlar senin hakkında ne düşünür?”
“Arkadaşların nereye gittiklerinde senin de gelmeni
isterler?”
“Arkadaşlıklarındaki en iyi özelliğin nedir?”
“Sevilen biri olduğunu nasıl anlarsın?” …
Sevilmek veya toplulukta ilgi gören biri olmak…
Herkesin hissetmek istediği bir duygu…
İnsanı bu kadar etkileyen kavram nedir? Sevgi ne demektir?
Sevgi, insanı mutlu eden, motivasyonunu ve yaşam enerjisini arttıran bir duygudur. Her insan bu duyguyu derinden hissetmek ister çünkü eksikliğinde hayat motivasyonunu, kendisine duyduğu sevgiyi, saygıyı kaybedebilir.
Bazılarımız geçmiş yaşantılarımızda birileri tarafından
beğenilmemiş veya kabul görmemiş olabiliriz…
Bazılarımız ise beğenilmiş veya kabul görmüş ancak
beklediğimiz şekilde sevilmemişiz olabiliriz…
Bu beklentiler içindeyken bir de sosyal medyada havalı sürprizler
görüyoruz. Bunların tamamını gerçek zannediyoruz. Ana baktığımız saniyelik bir
kare olduğunu unutuyoruz. Sadece o anı paylaşmak için ne emekler harcanmış…
Bizler ise baktığımız yerden gerçekliğini düşünmüyoruz…
Her ilişki gerçekten bu kadar sürprizli mi?
Her insan bu kadar dolu dolu sevgi mi yaşıyor?
Her seven bu kadar yakışıklı veya güzel mi olmalı?...
Halbuki hayata baktığımızda hiç de öyle değil… Hayatın
kendisi iniş ve çıkışlı. O zaman nasıl bir ilişki sürekli sevgi ve sürpriz dolu
olabilir ki?
Halbuki hayatta birileri birini severken, bir diğeri
sevmeyebilir.
Birileri birini reddederken başka biri de bir diğerini reddedebilir…
İnsan nedense kendine karşı oldukça acımasız olabiliyor…
Elimizdekinin değerini bilmiyoruz ve bir üsttekinin sahip
olduğunu istiyoruz. Parmak ucuna kalkarak yaşamaya çalışıyoruz. Ancak ayak
parmakları ucunda yürümeye uygun yaratılmamış… Daha konforlu şekilde
yürüyebilmemiz için ayaklarımız var… Yorulduğumuz anda ayaklarımıza basmaya
başladığımızda ancak gerçeği görebiliyoruz… ne kadarda zorlamışız meğer
kendimizi… yüksekte olmak değilmiş güzel olan … konfor sahibi olmak ve konforu
sürekli kılmakmış…
Tüm bunlar sadece beni sevsinler diye mi? Bu kadar çaba… bu
kadar detay…
“Ne zamana kadar sevileceğim?” veya “Ne zamana kadar
sevecek?”
“Neden beni bu kadar seviyor? Veya “Bu kadar sürprizli
gösteriyor sevgisini?”
Gerçekten nihai isteğimiz başkalarının sevgisini kazanmak mı
veya başkalarına kendimizi sevdirmek mi?
…
“Sen kendini seviyor musun?”...
“Sen kendini ne kadar seviyorsun?”…
“Sen kendine ne kadar değer veriyorsun?”…
“Benim sevgimin referansı neresi?”…
İnsan referansını doğru yere koyarsa ancak o zaman
doğru şekilde sevilir ve kabul görür..
İnsan ancak kendi olduğunda her şey anlam kazanır ve kabul
görür. Referansım birilerinin söyledikleri veya yaptıkları mı? veya
referansımız “Tüm zaman, mekân ve konularda doğru ve yanlışa göre mi?”
İnsan sevilmek veya kabul görmek için en güzel ve süslü olanı seçer. Çünkü daha çok ilgi görmek ve sevilmek ister.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi “İnsan doğru ve güzel olursa çevresi tarafından sevilir ve ilgi görür” der. Başta bunu anlamaz, anlayamaz… Anlayabilmesi için önce davranışlarını toparlaması gerekir.
Referansımızı yanlıştan doğruya çevirdiğimizde rota yeniden oluşur. İnsan doğru ve yanlışa göre tepki vermeye başlar. O zaman anlık mutluluk, anlık sevgiden uzaklaşır ve sürekli olana geçiş yapar.
“Tahminen ne zaman böyle sevilirim?”… Doğru referans noktasına geçtiğim zaman…
Yazı tam hayeller ve hayatlar olmuş:) kaleminize sağlık
YanıtlaSilReferansımız doru mu ? Yanlış mı?
YanıtlaSilHer insan yaradılış gereği beğenilmek ister. Böyle bir açlığının olması onu harekete geçiren şeydir. Bu iyidir ama insanın beğenilme, sevilme açlığını nasıl ve nereden doğuracağı önemlidir. Doğru seçim insana huzur ve mutluluk getirirken yanlış seçimde hep daha fazlası için miktar artırmak gerekecektir.
YanıtlaSilİnsan ancak kendi olduğunda her şey anlam kazanır ve kabul görür. Referansım birilerinin söyledikleri veya yaptıkları mı? veya referansımız “Tüm zaman, mekân ve konularda doğru ve yanlışa göre mi? Bu o kadar kilit bı cümle ki anlayabilsek bu kadar yıpranmayız. Tavizler vermeyiz kendimizden beni sevsinler diye... Emeklerinize sağlık 💫
YanıtlaSilMış gibi yaşamaktan vazgeçtiğimizde asıl konfor alanımızı bulmuş oluyoruz…Referansımızı doğru yere yerleştirmek ne kadar kıymetli bu hayatta…
YanıtlaSil"Benim sevgimin referansı neresi?" çok güzel bir soru... Doğru cevapladığımızda ne kadar fazla düğüm çözeceğiz aslında... Çok çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilKonforlu bir yasam için sevilecegin yeri doğru belirlemek gerekiyor. Çok güzel bir yazi olmuş.
YanıtlaSil"İnsan ancak kendi olduğunda her şey anlam kazanır..."
YanıtlaSilDaima kendimiz olabilmek ümidiyle...
Kaleminize sağlık 🌸
Sosyal medya televizyonlar kıyaslarımız değişti. Sahte sevgiler sahte mutluluklar. Ne güzel anlatılmış elinize sağlık
YanıtlaSilDoğru referans noktasına geçelim inşAllah .. Emeklerinize sağlık 🪻
YanıtlaSilHepimizin sevgiye ihtiyaci var, sevginin ispati da acayip kelimeler ya da hediyelerde degil, gercekten yanimda duruyor mu, en azindan kendi icin istedigi iyiligi benim icin de istiyor mu, burada sakli...o da fotolara yansimaz coklukla..
YanıtlaSilHic kimse tarafindan ozel bir sevgi almasa da sevgi verebilenlerden olmak dilegiyle...
Insan hem sevmeye hemde sevilmeye muhtactır fakat denge kurmak gerekir
YanıtlaSilSosyal görünmek için herşeyi paylaşmak ama kendine asosyal.. Perde çekiyoruz görmezden geliyoruz gerçekleri.. bekllki de acı oldukları için.. Referans noktasını doğru seçen kazanır. İnşallah kazananlardan oluruz..
YanıtlaSilDoğru referans noktasına geçmek umuduyla..Ne güzel anlatmışsınız.Kaleminize saglik
YanıtlaSil“Referansımızı yanlıştan doğruya çevirdiğimizde rota yeniden oluşur.” Ve aslında rota ilk defa doğru yere ulaştırır. Sevilmenin esas noktasını doğru belirleyebilmek umuduyla….
YanıtlaSilGerçekle olan bağımızı öylesine koparttık ki… anlık zevkler uğruna kendimizi sürecimizi mahvettik. Düzelebilmek yine bizim elimizde umarım bunu gerçekleştirebiliriz. Umarım bu ilizyonu fark edip gerçek mutluluğa, sevince ulaşabiliriz…
YanıtlaSilMükemmel kişileri aramaktan veya olmaktan vazgeçip tek ihtiyacımız olan gerçeği referans alanlar kaybetmezler. İNşALLAH
YanıtlaSil👏🏻👏🏻
YanıtlaSilSevilmek için her yolu deneyen insanların aslında tek ihtiyacı gerçek ve doğru referanstır.emeginize sağlık
YanıtlaSilSevgiyi doğru yere yerleştirmek.... çok farklı bir bakış açısı ve anlama kazandı... Sevginin doğru referanstan alınması... Biraz düşünerek gereken bir konu. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilBenim sevgimin referansı neresi ? Günümüz için düşündücü bir yazı olmuş. MaşaAllah kaleminize sağlık 👏
YanıtlaSilReferans noktasının doğrı yerde olması sanırım kendini, gerçeğini görmekle ve onu sevmeye başlamakla oluyor..emeğinize sağlık..
YanıtlaSilAslında insan kendini sevmediği, beğenmediği için parmak ucunda duruyor. Halinden memnun, kendini seviyor olsa başkaları tarafından beğenilmek, kabul görmek için olmadığı biri gibi davranmaz. Oysa unutuyoruz, bizi bizden çok seven var. Aşırılıkta olunca yetmiyor ne yazık ki...
YanıtlaSilDoğru referans noktasına geçebilenlerden oluruz inşaAllah
YanıtlaSilReferansımiz gerçeklik olduğunda sevgi anlam kazanır. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilElinize, kaleminize sağlık
YanıtlaSilBen kimim?Ne istiyorum bu hayattan ya da hayat ne istiyor benden?
YanıtlaSilHocam ellerinize emeğinize sağlık.Çok güzel bir sosyal medya algı yönetimi ve sosyal medya beklentileri yazısı olmuş.
İyilik olsun diye yaptıklarımız, kabul görmek için verdiğimiz tavizler, çok severek sevilmeyi umduğumuz günler meğer başımıza geleceklerin habercisiymiş de biz anlayamamışız. Beklentiyi bırak ve sevgini doğru yere yerleştir. En çok layık olana...
YanıtlaSilİnsan doğru rota için , referansını doğru yere koymalı.💯
YanıtlaSilİnsan yaradılış gereği sevmek ve sevilmek isteyen bir canlı... Düşününce insanların sevilmeyi isteyen fıtrattan gelen süreçleri var. Bizi gerçekten seveni ve bizim gerçekten sevmemiz gerekeni anlamamız oldukça önemlidir. Kim tarafından sevilmemiz ve kimin bizi sevmesi gerçekten önemli... Düşünmek çok önemli...
YanıtlaSilReferansımız aktarma boyutunda kaldığında mı acaba sosyal medya bizim için önemli hale geliyor !?
YanıtlaSilReferansımız algılamanin sosyal medya tarafında kaldığında yanlış tarafından mı algıliyoruz hayatı insanlari ?
Gerçek ile mutluluga ulasabiliyorsak sahteler bizi gerçek sevgiye göturemiyor maalesef
Elinize emeğinize sağlık çok güzel
YanıtlaSilEmeginize sağlık guzel yazı olmuş
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış gerçek.... Teşekkürler 😊
YanıtlaSilOldukça akıcı ve düşündüren bir yazı olmuş,emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSevgi her şeyin ana kaynağı... O olmadan olmaz ama onunda bir dengesi olmalı değil mi? Daha çok, daha çok sevsin diye yapınca beklenti işin içine giriyor. O zaman da çıkar ilişkisi oluyor maalesef. Gerçek sevgide çıkar ilişkisi olmaz, olmamalı. ALLAH için yapılmayan hiç bir işte de denge olmuyor maalesef... Elinize emeğinize sağlık... Sevgiler.
YanıtlaSilDoğru referans olunca, sevgide gerçek olur. Kaleminize sağlık gerçekten güzel kaleme alınmış.
YanıtlaSilTeşekkürler 🙏🏼
Cok güzel bir yazi olmuş farkindalik yaratan emeginize sağlık
YanıtlaSilİnsan doğru ve güzel olursa çevresi tarafından sevilir ve ilgi görür
YanıtlaSil