Açlığın ve Tokluğun Ülkesi

Açlığın ve Tokluğun Ülkesi 

Bir zamanlar, bolluk içinde yaşayan bir ülke vardı. Bu ülkenin toprağı oldukça bereketliydi. Meyve ağaçları dallarını eğecek kadar dolu, tarlaları ise rengârenk ürünlerle bezenmişti. İnsanlar her sabah gözlerini sonsuz bir zenginliğe açardı. Ne zaman isterlerse doyasıya yer, ardına kadar açılan sofralarda saatlerini geçirirlerdi. Ne emek harcamaya ihtiyaç duyar ne de zorluklarla baş etmeyi bilirlerdi. Bu tokluk, yavaş yavaş onları tembelliğe sürükledi. Artık kimse tarlasını işlemez, kimsenin elleri nasır tutmaz olmuştu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: İnsan azı küçümseyerek bollukta yaptığı davranışları ile kıtlıktaki sürecini belirler.

Bir gün, gökyüzü kararmaya başladı. Önce yağmurlar kesildi, sonra toprağın bereketi kurudu. Ağaçların yaprakları sarardı, ürünler çatlayan toprakta yanıp kül oldu. Sofralar yavaş yavaş küçülmeye, ambarlar boşalmaya başladı. O güne kadar hiç açlıkla tanışmayan halk, ne yapacağını bilemez hale geldi. Tembelliğe alışan eller, bu kez çalışmak için kalkmaya zorlandı ancak çoğu kişi için iş işten geçmişti.
Ülkenin ileri gelenlerinden biri olan Narin, durumun ciddiyetini ilk fark edenlerdendi. Kendi kendine, “Bu zorluk bizi yok edebilir veya bizi daha güçlü yapabilir.” diye düşündü. Bir sabah halkı meydanda topladı ve onlara şöyle seslendi: “Burada, karşı karşıya olduğumuz açlığı hep birlikte yenmeliyiz. Zorluklar bizi diri tutmalı, tembelliğe alışan bedenlerimiz harekete geçmeli. Herkesin elinden geleni yapması gerek!”
Ancak hiç kimse Narin’in sözlerini dinlemedi. Bir grup insan, eski refah günlerinin hayaliyle yaşamaya devam etti. Geçmişteki bolluğun yeniden geleceğini düşünerek her gün oturup beklediler. Açlık umutlarını tüketti, zamanla güçlerini de kaybettiler. Kalan yiyeceklerini de tüketen bu insanlar, toklukla şımarmış zihinlerinin esiri oldu ve nihayetinde kendi sonlarını hazırladılar.


Narin ve onu dinleyenler ise ellerine kazma kürek alarak kuruyan tarlalara dönmüştüler. Az bulunan tohumları, çorak toprağa elleriyle ektiler, gece gündüz çalıştılar. Bir lokma ekmek için harcadıkları emeğin karşılığını yavaş yavaş aldılar. Toprağı yeniden canlandırmak kolay değildi ama zorluklar onları daha güçlü kıldı. Açlık, onları diri tutmuştu. Birbirlerine destek oldular; paylaşmayı, dayanışmayı ve emeğin değerini yeniden keşfettiler.
Zamanla kıtlık sona erdi ve yeniden bereket geldi. Fakat bu defa insanlar daha temkinliydi. Açlığın getirdiği mücadele ve direniş onları değiştirmişti. Sofraları yeniden zenginleşse de, eskisi gibi rahatlığa kapılmadılar. Emek verip üretmeden yaşamayı kabul etmediler. Her sabah güneş doğarken yeniden toprağı işlediler, yardımlaşmayı sürdürdüler ve açlığın onlara öğrettiği dersleri unutmadan hayatlarına devam ettiler.

Nesilden nesle bu hikâye anlatılırken Narin’in öğüdü de kulaktan kulağa yayıldı: “Tokluk insanı köreltir, açlık insanı diri tutar.” Bu söz, ülkenin geleceğini şekillendiren bir ilkeye dönüştü. Zorluklardan korkmak yerine onlarla yüzleşmeyi seçenler, her zaman diri kaldılar…

  ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu


14 Yorumlar

  1. "Toklukla şımarmış zihinlerinin esiri oldu" ... 2024 dünyasındaki insanların çoğunu tarif etmişsiniz :(

    YanıtlaSil
  2. Tok olmak insana iyi gelmiyor heleki hak etmediği tokluk insanı bozuyor...

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar tanıdık geldi. Tam yerinde olmuş

    YanıtlaSil
  4. Ne kadaaar değerli bir bilgi; Açlık insanı diri tutar !!!

    YanıtlaSil
  5. Ayşe Budak10.12.2024 15:54

    Zorluklarla mücadele etmek insanı güçlendirir.

    YanıtlaSil
  6. Duygu Desticioğlu10.12.2024 21:42

    Açlık insanı diri tutar... ne kadar da doğru

    YanıtlaSil
  7. “İnsan azı küçümseyerek bollukta yaptığı davranışları ile kıtlıktaki sürecini belirler.”... Kaleminize sağlık🌻

    YanıtlaSil
  8. İnsan açlığı bilmeyince tokluğün değeri kalmıyor. Açlığını kıymetlendirince tokluğu da kıymetleniyor. Ellerinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  9. RABbimiz kıtlıkta ve bollukta doğru tepkiler verebilmeyi nasip etsin

    YanıtlaSil
  10. Açlık hep hayatımızda olsun inşallah kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  11. Kaleminize sağlık 🌹
    Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır, yeterki o zorlukta doğru tepkiyi verelim …

    YanıtlaSil
  12. “Tokluk insanı köreltir, açlık insanı diri tutar.” Yine sır cümle:) Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık. 🌷

    YanıtlaSil
  13. Kıtlıkta, bollukta bir sınav…

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski