Yine Hata Yaptım!
Sınav günü yine sabahlamıştı Seçil. Bütün bir haftası böyle geçmişti. Vize ve final haftalarının gereği buydu onun için. Uykusuz geceler, sabaha kadar ders çalışmak, yorgun gözler ve kapanmamak için direnen göz kapakları… İşini son dakikaya bırakan bir öğrenci değildi aslında. Derslerine zamanında ve düzenli gider, dikkatlice hocalarını dinler ve notlarını alırdı. Bu notları okumayı sınav haftasına bırakmaz, düzenli bir şekilde çalışırdı. Buna rağmen vize ve final haftaları böyle yoğun geçerdi. Neden böyle geçtiğine bir türlü anlam veremezdi.
Sınav haftaları sadece
uykusuz da geçmezdi üstelik. Bu haftalarda iştahı kapanır, yemek yiyemez
olurdu. Ayrıca kendini de ihmal eder, öz bakımını tamamen bırakırdı. Bir hata
yaptığında çok öfkelenir ve kendini yargılamaya başlardı. Amam öfkesi bu
haftaya özgü değildi. Bu durum hayatın diğer sahnelerindeki kendine olan
tavırlarına da yansıyordu. Bir şeyi yanlışlıkla düşürse “Sakarsın.” iletilmesi
gereken bir şeyi unutsa “Nasıl unutabilirsin?” şeklinde kendini
yargılayan ve öfkeli cümlelerle doluydu zihni. Ama bu haftalarda o cümlelerin
sayısı arttıkça artıyor, içini başka bir huzursuzluk kaplıyordu.
Seçil bilseydi
anlamlandırabilecekti bu huzursuzluğunu aslında. Bilseydi hatadan kaçmaya çalışmak
böyle hissetmesine sebep veriyordu oysa. Kaçmaya çalıştığı o şey onu böyle
yoruyordu. Ve yordukça da gözünde büyüyordu hatalar. Aslında minicik olsa bile…
Peki neden
kaçıyordu Seçil bu hatalardan? Hatalardan neden korkuyordu? Oysaki hata yapıp
ders çıkaranlar kendini geliştirenlerdi. Bu gerçeği, hataların onu ne çok geliştirdiğini
bilseydi de kaçar mıydı onlardan?
Her insanın
hataları vardır. Bu hatalara verilen tepki insandan insana değişir. Bazıları
için bir gelişim basamağı olur bu hatalar. Yaşananlardan ders çıkaranlardır
bunlar. Ve bu dersi geleceğe yön vermede kullananlardır. Neyi neden
yaşadıklarını düşünür bu insanlar. Olayları irdeler, neden sonuç ilişkisi
kurarak yaklaşırlar. O hatayı neden yaptığını bulup bir daha yapmamak için
önlemler alırlar. Tüm bu süreç bakış açısını da değiştirir insanın. Olaylardan
ders çıkarmak gelişime katkı sağlar. Böylelikle hata, daha az hata yapma
marifetini de peşi sıra getirir. Aslında
Seçil’in dinlediği insanlardan da duyduğu bu değil miydi? Dinlediği tüm başarı hikâyelerinde
de kim çıkarsa çıksın, “Bu konuma gelmemi hiç hata yapmamam sağladı.”
demiyordu. Başarılı olan bu insanlar, genelde hatalarından ve çıkardıkları
derslerden bahsediyorlardı, üstelik bunları gelişim fırsatı olarak değerlendiriyorlardı.
Kişi hatalarından
ders çıkardıkça gelişir. Sadece kendi hataları da değildir insanı geliştiren. Başkalarının
hatalarından da deneyim çıkarılabilir. O hatayı yapmadan önlem alıp doğru
hamleler yapar.
Bazıları için ise
hatalar gelişim fırsatı değil kaçınılması gereken olaylardır. Seçil’in gözünü
korkuttuğu gibi çoğumuzun da gözünü de korkutur. Ve insanlar çoğunlukla ne
yapıyorlarsa hatasız, eksiksiz yapmak isterler.
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi der ki: “Sorun hata yapmak değildir.
Asıl sorun hatasız olmaya çalışmaktır.”
İnsanoğlu yaratılışı
gereği hata yapan bir canlıdır. Çıkmış olduğu bu hayat sahnesindeki amacı ise
bu hataları azalıp en aza indirgemektir. Ki insan ne kadar mükemmel olmak
istese de bu mümkün değildir. Mümkün olmayanı istemek Seçil’i gibi herkesi
huzursuz kılar. En iyisine odaklandığı için iyi olanı göremez. Hedefi hep
ulaşılmaz olduğu için de yoruldukça yorulur. Kendi kuyruğunu kovalayan bir
köpek gibidir her hareketi. Koşar koşar koşar ama hedefine varamaz.
Peki, mükemmel
olmak bu kadar ulaşılamaz bir hedefse, insan neyi hedeflemeli?
Mükemmel olan mümkün
olmasa da her ne yapıyorsak iyi yapmak mümkündür. İnsanın hedefi de mükemmel olmak değil, iyi
olmak olmalıdır. İyi yapmak ve iyilerden olmak… Yaptığı şeyi en iyi yapanlardan
olmak…
İşte bu noktada işler değişir. Yapamayacağım korkusuyla hareketini engellemez. Yapamadığı her anda kendini acımazsızca eleştirmez. Önce kendine, sonra başkalarına çok daha merhametli olmaya başlar. Bağışlar ve şefkatlidir. Hatalarından ders çıkarır ve iyilerden olmaya odaklanır. O zaman da bu yoldan onu kimse geri alamaz. Kendisi bile…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Ne kadar samimi anlatmışsınız kaleminize sağlık 🌻 insanın en büyük hatası mükemmel olmaya calısmak öyle olduğunda kendi hareketini de engelliyor hareketsiz kalıyor.
YanıtlaSilKalemize sağlık 🌹
YanıtlaSilHatalardan deneyim transferi çıkartılıp yarına daha doğru adımlar atanlardan olmak ümidiyle …
Evet ya , mesele hata yapmamak değil , hatasını görebilmek ve kabul edebilmek .Onu geliştiren şey budur.
YanıtlaSilHata yapmadan öğrenilmiyor mesele ders çıkarıp öğrenebilmek
YanıtlaSilHata yapmadan öğrenilmiyor mesele ders çıkarıp öğrenebilmek
YanıtlaSil