Kim Kimdir?

 

ADIM ADIM

Televizyon karşısında oturmuş kimin kazanacağını heyecanla bekliyordu Selim. En büyük hayali maraton koşucusu olmaktı. Akşam yatmadan önce kendini koşarken hayal eder kimi zaman da gece rüyasında görürdü. Ancak, gerçeğe döndüğünde bu hayal neredeyse imkânsız gibi görünüyordu. Koşu tecrübesi yoktu ve kısa mesafelerde bile çabucak yoruluyordu. Bu yüzden de bazen “Sen kiiim maraton koşmak kim!” derken buluyordu kendini. Haliyle de sadece bir hayal ve istekten ibaret oluyordu. Ancak bir gün, Selim bu hayalini gerçekleştirmeye karar verdi.

Ertesi sabah, gün doğarken kalktı ve ilk adımını attı. Yavaşça koşmaya başladı ama kısa süre sonra nefesi kesildi. Göğsü ağrıyordu, bacakları sızlıyordu ve ciğerleri yanıyordu. Yolun ne kadar uzun olduğunu düşündüğünde cesareti kırılır gibi olsa da derin bir nefes aldı. Kendine, “Step by step. Her şey bir adımla başlar.” dedi.

İlk hafta, yalnızca birkaç dakika koşabildi ama pes etmedi. Her sabah biraz daha erken kalktı, biraz daha ileriye gitmeye çalıştı. Yavaş ama istikrarlı ilerliyordu. Bir gün beş dakika, ertesi gün on dakika… Her gün biraz daha gelişiyordu. Yorgunluk, hüsran ve hatta bazen ağrı vardı, ama Selim vazgeçmedi. Bazen aksilikler peşini bırakmıyor ve ağrılarından da zor uyuyordu. Ama çabalamayı hiç bırakmadı.  Her gün bir önceki günden daha iyi olmak için çabaladı.

Aylar geçtikçe koşu daha az yorucu hale geldi. Artık parkurun büyük kısmını koşabiliyor, eskiden korkutucu gelen yokuşları aşabiliyordu. Bu süreçte yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da güçlendi. “Bir adım daha atabilir miyim?” diye düşündüğü her an kendine “Evet, atabilirsin.” diyordu.

Büyük gün geldiğinde, Selim maratonun başında, diğer koşucularla birlikte hazırdı. Start düdüğü çaldığında diğerleri hızla ileri atıldı. Selim ise içten bir gülümsemeyle koşmaya başladı, hızlı değil, acele etmeden, yalnızca adım adım. Yarışın her kilometresi ona bugüne kadar geldiği tüm küçük adımları, tüm mücadelelerini ve kendisiyle yaptığı iç savaşı hatırlattı. Maratonun sonlarına doğru enerjisi tükenmek üzereydi. Ama bu defa zihninde tek bir cümle yankılanıyordu: “Step by step.”

Bitiş çizgisine ulaştığında gözlerinden yaşlar süzüldü. Yıllardır hayalini kurduğu şeyi başarmış olmanın mutluluğu vardı. Maratonu kazanmak için değil, kendisini ve yol boyunca edindiği azmi görmek için buradaydı. Hayatta her şeyin kararlılık, adım adım ilerleme ve sabır ile mümkün olabileceğini anlamıştı.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Başarılı olmanın yolu, hedef doğrultusunda sebep oluşturmaktan geçer.”

Başarılı insanlar da bir anda o başarıya ulaşmazlar. Karar verip ilk adımı atarak yılmadan, azimle ve kararlılıkla yol alırlar. Mesele bu yoldaki adımları devam ettirebilmektir. Her öykü detayda farklı olsa da benzer özellikler gösterir. Tüm başarılı insanlarınkinde olduğu gibi… Çünkü insanoğluna hiçbir başarı emeksiz verilmemiştir.

  ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu