ORMAN GÖKYÜZÜ VE SINIR

 


ORMAN GÖKYÜZÜ VE SINIR

Güne şiddetli bir baş ağrısı ve sıkıntı ile başladı Şeyda. Sanki ağır bir hastalık geçiriyormuş ya da gece hiç uyumamış gibi bitkindi. Halbuki her şey yolundaydı. Sadece annesiyle konuşup yatmıştı. Aslında her zamanki sıkıntılardı konuştukları. Neden bu gece bu kadar etkilenmişti anlayamadı. Pencereden dışarı baktı ve bugün sitenin bahçesinde yürümek istemediğine karar verdi. Bir değişikliğin baş ağrısına ve içindeki derin sıkıntıya iyi geleceğini umarak hazırlandı. Sonbahar yeni geldiği için havalar henüz soğuk değildi. İnce bir yağmur yeleği giydi ve hızlıca arabasına bindi.

Evin biraz ilerisindeki ormana gitti. Hem temiz hem de güvenilir bir alandı. Arabasını park edip yürümeye başladı. Bu kadar kalabalık beklemiyordu doğrusu. Biraz ilerledikten sonra insanların azaldığı, daha sakin bir köşe buldu kendine. Derin derin nefes alarak yürümeye başladı. Yürüdükçe açıldı, baş ağrısı hafifledi. Çok daha iyi hissediyordu. Bir ara dinlenmek için piknik masalarına oturdu. Aradan beş dakika geçmeden kuşlar etrafını sardı. İçini tuhaf bir neşe kapladı. Doğada olmak ne kadar iyi geliyordu. Annesiyle konuştuklarını düşündü. Akrabalarının sınır tanımayan tutumları, annesinin üzüntüsünü ve kendi yorgunluğunu hatırladı. Ne kadar zor meseleydi sınır koymak. Yaşadıkları bütün problemler koyamadıkları sınırdan kaynaklanıyordu. Bunu annesine bir türlü anlatamıyor olsa da kendi çok iyi biliyordu. Hep yorgundu annesi. Birilerine yemek yapıyor, birilerini misafir ediyor ya da istemediği bir yere gidiyordu. Bunların hepsi olağan şeylerdi. Hayatın dinamiklerinin içinde çoğu zaman yerine getirmemiz gereken sorumluluklar. Annesinin yaşadığı problem, yapması gerekenden çok daha fazlasını yapıyor ve kimseye hayır diyemiyor olmasıydı.

Başını gökyüzüne kaldırdı. Ağaçlar boylu boyunca ve muntazam bir şekilde gökyüzüne doğru uzanıyordu. Çok tuhaf hissetti. Her sabah yürüdüğü bahçede kısa kısa ağaçlar vardı. Yukarı baktığında derinlik hissi vermeyen küçük ağaçlardı. Yağmur yağdığında tam olarak altına sığamadığı ağaçlardı. Daha büyümelerine uzun zaman vardı. Burası ise hem geniş hem de onu kucaklıyor gibiydi. Hem özgür hissettiriyor hem de bir sınır çiziyordu. Yağmur yağsa saklanacak alanlar vardı ama basık ve bunaltıcı da değildi. Hiç ağaç olmayan yerde ise gökyüzü tüm sınırsızlığıyla özgür hissettiriyordu ama güvende hissetmiyordu. Çok garip, bu üçünü hiç kıyaslamamıştı zihninde daha önce. Sınırsız bir gökyüzü, minik ağaçlı parklar ve uzun ağaçlı ormanlar. Sabah yaşadığı probleme ne güzel bir örnek olmuştu doğa. Kısa ağaçlar çok fazla sınır koymak gibi geldi ona. Küçücük ve kısa ağaçlar; altına sığınılabilen ama hapis gibi hissedilen. Hiç ağaç olmadığında da güvensiz hissediyordu. Sınır koyamayan insan gibi. Orta ya da uzun boylu ağaçların altında olmak ne kadar iyi geliyordu ona. Hem varlar hem de uzunluklarıyla öyle ferah hissettiriyorlardı ki; özgürlük ve güven duygusu bir arada, içine bir huzur doluyordu. Hem bir sınır var hem de köşeye sıkışmış hissetmiyor. Dengeli ve kıvamında bir sınır. Tam olması gerektiği gibi…


Eline telefonu aldı ve annesini aradı. Büyük bir iştahla başladı anlatmaya. O zamana kadar bir türlü ikna olamayan annesi ilk kez itiraz etmeden dinlemişti. Konuşmanın sonunda; “Beni de o ormana götür…” dedi. Bir sonraki hafta annesini önce açık alanda boş bir araziye götürdü. Bir süre gökyüzünü seyrettiler. Sonra sitenin bahçesindeki minik ağaçların altında oturdular. Kafalarını kaldırıp hemen tepelerindeki ağacın dallarına baktılar. Düşündüler, sorular sordular birbirlerine anlamak için. Sonra ormana gittiler. Sıra sıra, inci gibi dizili heybetli çam ağaçlarının altında oturdular. Yukarı bakıp ağaçların arasından gökyüzünü izlediler. Günün sonunda annesi Şeyda’nın ne demek istediğini tam anlamıyla anlamıştı. O saatten sonra da çok konuşmadan yüzlerinde tebessümle eve doğru yola koyuldular.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Sınırları olmayanın ayrıcalık hakkı olmaz.”

İnsan bazen sınır koyamaz ve karşısındaki kişiye hayır diyemez. Kendisine zarar verecek bir noktada bile taviz vermeye devam eder. Bunlar hayatın kalitesini düşürdüğü gibi, çoğu zaman da büyük problemlere dönüşür. Oysaki insanın sınırlarının olması hayatının kısıtlanması değil, özgürlüğünün anahtarıdır.
Sınırların kıymetini bilmek dileğiyle…

 ===   

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 


Yahya Hamurcu









15 Yorumlar

  1. Figen Ekame4.11.2024 16:17

    Sınırlı olan dünyada, sınırsızmış gibi davranmamız... Veya birilerine sınırsız hakları varmış gibi tavizler vermemiz... Veya herkese adil davranmak yerine, eşit davranmaya çalışmamız... Aslında hayatımızın dengesini bozulmasının kaynağı, bizim bu sınırları tam anlamıyla oturtamamamız olabilir mi? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın bakmasını biliyorsa baktığı gördükleri problemini çözmeye yetebiliyor...

      Sil
  2. Sınır koyabilmek ne kadar değerli. Tekrar hatırlattığınız için teşekkürler🌷

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel yazı olmuş emeyine sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  4. İnsan ilişkilerinde sınır koyamadığında hayatı zorlaşıyor. ALLAH’IN verdiği hayatı güzel şekilde yaşamak varken ....

    YanıtlaSil
  5. Esra Deniz4.11.2024 17:48

    Çok akılda kalıcı bir anlatım olmuş, hayatlarımıza geçirebilmek dileğiyle emeğinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  6. Hem karşıdaki kendini kıymetli his eder. Benim için vakit ayırdı der. Hemde senin yükünü hafifletir.

    YanıtlaSil
  7. Hem karşıdaki kendini kıymetli his eder. Benim için vakit ayırdı der. Hemde senin yükünü hafifletir.

    YanıtlaSil
  8. İlişkilerimizde sınırını ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Doğru yerlerde doğru sınır koya bilmek dileğiyle.

    YanıtlaSil
  9. Ayşe Budak5.11.2024 15:21

    Sınırlar ilişki kalitemizi artırır.

    YanıtlaSil
  10. İnsanın kalbini ısıtan bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Doğaya bakıp böyle öğrenebilmek dileğiyle 🌻

    YanıtlaSil
  11. Yaşadıkları bütün problemler koyamadıkları sınırdan kaynaklanıyordu. Aslında tüm problemler sahteye karşı koyamadığımız sınırlardan değil miydi?

    YanıtlaSil
  12. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  13. İnsan ilişkilerinde en çok sorun yaşadığı konulardan birisi sınır koymak. Zor bir durum. Kolay olsaydı herkes sınırını, haddini bilirdi ☺️

    YanıtlaSil
  14. Oysaki insanın sınırlarının olması hayatının kısıtlanması değil, özgürlüğünün anahtarıdır.
    Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski