SAKIN!

            YAKLAŞMAK YA DA UZAKLAŞMAK

İnsan bazen öyle çok ister, yapmak istediklerine öyle odaklanır ki... Unutur uzak durduğunda onun lehine olacak şeyleri. Aslında hayatını daha da iyileştirecek olanlardır sakınmaları. O yüzden önce mesafe koymakla başlamalıdır yolculuğa. Uzak durdukları, arkasına bile dönüp bakmadıkları ona yol aldırır hayatta.

Acelecidir insan, istekleri hemen olsun diye bekler. Sadece sonunda alacağı başarıyla ilgilenir. Oysaki insanın elinde olan sonuçlar değil sebepleridir. Bu yüzden sonucu istemekten sakınmalıdır. Çünkü sadece ona konsantre olduğunda yaşadıklarından keyif alamaz. Ceplerini dolduramaz deneyimleriyle, ders çıkaramaz, ihtiyacı olanı öğrenemez. Halbuki en iyi öğrenen en iyi öğrenci olabilendir.

Aslında farklı rolleri vardır hayat sahnesinde. Bazen eş olur, bazen evlat bazen de çocuk. Bazen ebeveyn, bazen patron ve kimi zaman da çalışan. Roller değişir belki ama sınav değişmez. Her gün yeni bir sahneye uyanan insanın sadece sonuca odaklanması, sebepleri oluştururken alacağı keyfi de kaçırır. Bu yolculuk keyif ve güzellik katılmadan gidilir mi hiç? O yüzden kendi mutluluğunu kendi elleriyle oluşturabilmesi için sakınmalıdır insan.

Bazen de bu yolculukta azı küçümser. En iyisi olsun, yapacaksa tam olsun ister. Oysaki insan hiçbir zaman tam olamaz. Sırf bu yüzden başlayamadığı nice öyküler biriktirir hayatında. Üzerine yük olan, bir başlasa nasıl da devam edecek olan… Bu yüzden azı küçümsemekten sakınmalı insan. Minicik damlalar değil midir okyanusu oluşturan?

Neden azı küçümser ki insan? Kibirlenir mi miktarına, kendini mi büyük görür yoksa… Arasına en çok mesafe koyması gerekenlerden biri de bu değil midir? Yapabileceklerinin fazlasını ister durur kendisi için iyi olup olmadığını bilmeden. Olmadığında, yapamadığında nasıl da ümidi kırılır. Halbuki bu yanılgılarından biridir. Umudu olmadan devam etme gücü de bulamaz. Bu yüzden hem kendinin hem de başkalarının umudunu kırmaktan sakınmalıdır.

Ve aşırılıktan sakınmalıdır insan. Hepler, hiçler iyi gelmez ona, yaratılışı böyledir çünkü. Kaldırabileceği kadar kaldıramayacağı yükler de yüklenir farkında olmadan. Oysaki hayat hep onun lehinedir. Ve lehine olan bu hayattaki her hamlesi çok kıymetlidir. Yeter ki onu dününe göre daha iyiye götürsün. Her zaman adım atabilme, hamle yapabilme hakkının olduğunu hatırlasın. Zararlı olandan uzaklaşabilmenin daha iyiye yaklaştırdığını unutmasın. Kendini yeterli görmekten sakınsın. 

Öyle bir öykü ki,

Hiçbir boşluk olmayan…

Bir adım yaklaştığında

Zıttından bir adım uzaklaştıran…

Ve insan, unutan...

Sadece isteklerine odaklandığında yanılan,

Buna rağmen geri dönebilme hakkı olan,

Ona iyi gelmeyenlerden vazgeçerek,

Yolculuğuna sakınmayla devam ederek…

Hayat yolculuğunda sakınarak en iyi versiyonumuza ulaşabilmek ümidi ile…

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu