SAKIN!

OLDUĞUN YERİ KIYMETLENDİR

Hayat, bir şeylere yetişme telaşı içinde bazı olayları göremeden geçtiğimiz yolculuktur. Bu yolculukta hızla ilerlerken, bazen bulunduğumuz anı ve etrafımızdaki dünyayı gözden kaçırabiliriz.

Bulunduğumuz yer belki bir odadır,  belki bir park ya da bir iş yerindir. Önemli olan, oraya ve aslında bulunduğun her yere değer katmak için ne yapabileceğini fark etmektir. Küçük bir dokunuş, samimi bir söz ya da emek verilerek oluşmuş bir değişim… Olduğu yeri kıymetlendirdiğinde, aslında hayatına da anlam katar insan. Çünkü güzellik ve anlam, insanın iyi niyeti ile başlar.

Küçük Dokunuşlar, Büyük Dönüşümler

Ayşe, hayatını hep sıradan bulurdu. Küçük bir mahallede yaşayan Ayşe, sabahları erkenden kalkıp işine giderdi. Bir atölyede çalışıyordu. Günleri işten eve, evden işe gidip gelmekle geçiyordu. Günler birbirinin aynısıymış gibi hissediyordu. Ancak bir gün, pencereden dışarı bakarken mahallede oynayan çocukların eski, kırık bir bankın etrafında toplandığını fark etti. Bank, hem kullanılmaz durumdaydı hem de çevresi oldukça bakımsızdı.

Ayşe o an düşündü ve bir karar verdi: “Neden bu küçük alanı güzelleştirmiyorum?”

Ertesi gün işten dönerken birkaç boya kutusu, fırça ve biraz da çiçek aldı. Mahalledeki çocuklarla da konuşup onlara birlikte çalışmayı teklif etti. Çocuklar elbette büyük bir heyecanla kabul etti. Hep birlikte o eski bankı tamir etmeye başladılar, rengârenk boyadılar ve çevresine çiçekler diktiler. Çocuklar bu küçük projede hem el becerilerini gelişmiş hem de kendi mahallerine sahip çıkmanın keyfini yaşamışlar. Ne güzel bir deneyim olmuştu onlar için de.

Kısa sürede, o alan herkesin yüzünü güldüren bir yer haline geldi. Çocuklar ders çalışıyor, oyun oynuyor, yaşlılar ise biran dinlenip keyifli sohbetler ediyordu. Mahalle sakinlerinden biri Ayşe’ye yaklaşıp, “Bu yaptığın şey çok değerli. Bize harika bir yer kazandırdın kızım!” dedi.

Ayşe bu kadar küçük bir çabanın nasıl büyük bir mutluluğa dönüştüğünü görünce anladı ki: “Olduğun yeri kıymetlendirmek, insanlara fayda sağlarken keyif de verebilecek bir şeyler yapmakla mümkündür.”

O gün, mahalledeki eski bir bank sayesinde sadece bir alan değil, insanlar arasındaki bağlar da yenilenmişti. Hem dinlenip hem sohbetler edilmişti. Ayşe, bu dönüşümle kendi hayatında da bir anlam bulmuştu: Faydalı olanı keyifli hale de getirmek dünyayı güzelleştirmenin en güçlü yoluydu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Hayatta her şey ama her şey fayda üzerine yaratılmıştır.” İnsan ihtiyacı olanın ihtiyacını karşılarsa ve bir de bunu güzel bir şekilde yaparsa onun da ihtiyacı karşılanır. Hem de en güzel şekilde...

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar. 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu