ZAMAN GERÇEKTEN YANADIR

 

ZAMAN GERÇEKTEN YANADIR

“İçimde tutamayacağım bunu!” dedi Sena. Günlerdir yaşadığı olayın yorgunluğu vardı üzerinde. İş yerinde bitmek bilmeyen tartışmalar, gerginlikler tarihteki taht kavgalarını aratmıyordu. Sık sık işi gücü bırakıp Ege’ye yerleşme hayali kuruyordu. Tabi pazartesi günü lafta kalmış hayalleriyle köprü trafiğine giriyor, işine gidiyordu. Bir yere kadar öğrenmişti aslında insanları idare etmeyi. Eskisi gibi söylenenlere takılmıyor, işini yapıp evine dönüyordu. Kimseyle gereğinden fazla samimi olmuyor, tartışmaya da girmiyordu. Ama iş yerinde ona takmış bir müdürü ve birkaç arkadaşı vardı.

Birçok olumsuz davranışa sessiz kalabiliyordu. Sessiz kalamadığı tek yer haksızlığa uğradığı zamanlardı. Böyle öğretilmişti ona, “Hakkını her zaman ara! Ezik olma! Yoksa seni çok üzerler.” gibi cümle kalıpları vardı zihninde. Onların etkisinden olsa gerek, en ufak haksızlığa şahit olduğunda çileden çıkıyordu. Yine öyle bir gündü, yoğun işler ve gerilimlerle dolu, çabuk bitmesi için dua ettiği bir gün... Herkes telaşla sağa sola koşturuyor, fotokopi makinesi durmadan çalışıyor, kahvelerin biri gidiyor diğeri geliyordu. Seslerin uğultusundan insanlar birbirini rahat duyamıyordu. Sena’nın sabrı ve tahammülü bitmiş olsa da işler bitmek bilmiyordu. Tam biraz dinlenmek için odasına geçiyordu ki müdürü geldi. Tavırlarından pek de sakin olmadığı gözlenebiliyordu. Sena’ya doğru döndü ve “Geçen hafta bitmesi gereken dosyalar bitmemiş! Bu ne sorumsuzluk! Hepiniz iyice boşladınız. Baştan savma iş yapıyorsunuz. Böyle giderse hepinizi tek tek göndermek zorunda kalacağım!” dedi. Ortam buz kesmişti, sanki hava katılaşmış, zaman durmuş gibi kimse konuşmuyordu. Bütün bir hafta üzerinde uğraştıkları iş nasıl bitmemiş olabilirdi? İki gün önce masasına bırakılmıştı. “Belki henüz dosyayı görmemiştir, belki de kaybolmuştur.” diye düşündü. Artık bunlar bile önemli değildi. Bu üslup ve tavırlara dayanacak gücü kalmamıştı. Sanki hiç çalışmıyorlarmış gibi durumu sürekli genellemesi ve herkesin içinde birilerinin rencide edilmesi kabul edilebilir bir şey değildi. Sürekli birilerini suçlamak için yer arıyordu, bunu alışkanlık haline getirmişti. Sena her seferinde karşılık verir, uzun uzun açıklamalar yapardı. O da bunu bekliyor gibi yüzünü ekşiterek dinler ve söylenerek giderdi. Ne yapmalıydı da ona bu durumun herkesin moral ve motivasyonunu düşürdüğünü anlatmalıydı. Tartışma anlarında kaç kere söylemişti ama bu gerginliği arttırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Özel konuşmaya kalktığında da hep önünü kesmiş, ezbere cümlelerle odasından çıkarmıştı. 

Bu kez kararlıydı Sena, her zamankinden farklı bir tepki verecek ve bu olayı başka türlü halledecekti. Susmaya, müdürü konuştukça sessiz kalmaya, açıklama yapmamaya karar verdi. Konuştuğunda ne oluyordu ki? Zaten onun istediği de birilerinin yalvarırcasına konuşma yapması ve egosunu tatmin etmesi değil miydi? Sustu, hiç cevap vermedi. Bir yandan kendince sessiz protesto yapıyor, diğer yandan işini kaybetmeyi göze alıp alamadığını düşünüyordu. Sonunda karar verdi, bu şekilde çalışmaktansa gerekeni yapıp sonucuna razı olmak, onun için daha doğru bir tercihti.

Hiç cevap vermedi Sena, o sustukça adam deliye dönüyordu. Bir ara: “Dosyalar size gönderildi.” dedi. Adam bunu duymayacak kadar öfkeliydi. Cümleleri daha tuhaf bir hale geldi. Kendi de ne yaptığını bilmiyordu. En son bir arkadaşının içeri girmesiyle olay, yerini derin bir sessizliğe bıraktı. Onu alıp odasına götürdü, kapıyı kapattıktan sonra tartışma sesleri bir süre devam etti. Kimse de işine dönecek enerji kalmamıştı. Kimileri telefonuyla ilgilenmeye başladı, kimileri kahve almaya gitti.

Sena’ya garip bir rahatlama çökmüştü. “Onunla konuştuğumda insanlar benim de suçlu olduğumu düşünürlerdi. Adım Avukat Sena’ya çıkmıştı. Sürekli bir şeyleri savunan, tartışmalara girmek zorunda kalan biri olup çıkmıştım. Şimdi bir kırılma yaşıyordum ve içimden bir ses doğru kararı verdiğimi söylüyor.” diye düşündü.

Aradan günler geçti, dosya meselesi unutuldu, yerine başka işler geldi. Yoğun bir gün şirketin yöneticisi ani bir toplantı talebiyle geldi. Bu çok nadir zamanlarda olurdu. Herkes merak içinde, eşyalarını toparlayarak toplantı odasına geçti. Yeni haberler vereceği aşikardı ama ne olduğunu kimse bilmiyordu. Kısa bir konuşmanın ardından grup müdürünün bu zamana kadar çalışanlara yaptıklarından haberdar olduğunu ve işten çıkarıldığını söyledi. Bu haber herkeste soğuk bir duş etkisi bıraktı. Sevinçle karışık bir merak duygusu belirmişti içlerinde. Uzun zamandır beklediği olay ne olmuştu da şimdi gerçekleşmişti?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Zaman gerçekten yanadır.”

Yaşanan ne olursa olsun er ya da geç ortaya çıkar. Kişi buna inanıp elinden geleni ve üzerine düşeni yapar ve o süreçte haklı çıkmaya çalışmazsa olaylar lehine döner. Olayın gerçekliğini birkaç cümleyle söylemek yeterliyken savunmaya geçildiğinde aslında güç kaybedilir. Zamanın gerçeği ortaya çıkarmak gibi bir özelliği olduğundan, önünde sonunda gerçek açığa çıkacaktır.

Doğru zamanda, gerçeğin tarafında ve sabırlı olabilmek dileğiyle…

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu


8 Yorumlar

  1. Er yada geç gerçek her zaman üstün gelir ve zaman gerçekten yanadır. Çünkü gerçeğin üstüne üstünlük hükmedilmiştir.

    YanıtlaSil
  2. Ayşe Budak12.04.2025 17:12

    Yaşadığımız her olayda doğru tepkiler verebilmek dileğiyle elinize sağlık💐

    YanıtlaSil
  3. İstesekte istemesekte zaman gerçekten yana…

    Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  4. O kaddar doğru bir tespittir bizzat yaşadım başlarda sena gibi kendimi çok savunarak çok enerji tükkettim sonra bıraktım ve zaman gerçekten yana olduğuna şahit oldum

    YanıtlaSil
  5. Gerçek tepki verebilen, gerçek sonuca da ulaşabiliyor. Kaleminize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık 🌻 Zaman gerçekten yanadır...

    YanıtlaSil
  7. “Zaman gerçekten yanadır. Yaşanan ne olursa olsun er ya da geç ortaya çıkar. Doğru zamanda, gerçeğin tarafında ve sabırlı olabilmek dileğiyle…”
    İnşaALLAH Sevgili Yazar, teşekkürler, emeklerinize sağlık. 🌷

    YanıtlaSil
  8. Gerçeğin elbet birgün ortaya çıkmak gibi bir özelliği var.. Emeğinize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski