GÖRÜNENİN ARDINDAKİ SIR

GÖRÜNENİN ARDINDAKİ SIR

Nesrin, gece çalan telefonun sesiyle uyandı. “Bilinmeyen numara” yazısına baktı birkaç saniye. Kalbi hızla çarpmaya başlamıştı. Yatağın diğer tarafına baktı eşi yoktu. Yine salonda uyuyakaldı herhalde diye düşündü.

-Alo,

-Nesrin Kaya ile mi görüşüyorum?

-Evet benim.

-Eşiniz Çetin Kaya hastanemizde tedavi altına alındı. Bir kavga sırasında bıçaklanmış acil kan ihtiyacı var.

Telefonu kapattı. Yerinden kalkıp yürüyecek derman bulamadı. Son zamanlarda sürekli sorunlar yaşıyorlardı. Tartışmalar ve tartışma sırasında söylenen kırıcı sözler… Şimdi bu aldığı haberle hepsi anlamını yitirmişti. Aceleyle evden çıktı. Hastaneye giden yol ne kadar da uzun sürmüştü. Yolda Çetin’in ailesini ve arkadaşlarını arayıp haber verdi.

Ulaştığında eşi ameliyata alınmıştı. Hastaneye bir iki arkadaşı dışında kimse gelmemişti. Buna rağmen kısa sürede aranan kan bulunmuştu. Ameliyathane kapısının önünde bekledikleri bir saat sanki beş saate bedeldi. Ameliyat sonrası doktor Çetin’in, bir süre yoğun bakımda kalacağını söyledi. “Ameliyat iyi geçti ama durumu hala kritik. Burada beklemenize gerek yok size durumu hakkında bilgi verilir.” dedi.

Eve gitmeleri söylense de uzun süre hastanenin bahçesinden ayrılamadı. Bahçeye çıkıp ağaçların altındaki bir banka çaresizce oturdu. Güçlü durmaya çalışsa da kendini çok bitkin ve yorgun hissediyordu, üzgündü çok. Dört senedir evliydiler. Başlarda her şey güzelken sonra zamanla tartışmalar başlamıştı. Hep birbirlerini suçluyorlardı. Bir kısırdöngünün içinde dönüp duruyorlardı. “Ben böyleyim işine gelirse…” diyordu Çetin. “O zaman ben de böyleyim.” diyordu Nesrin. “Acaba ben hatalı olabilir miyim?” diyen yoktu. Çetin, ailesini, akrabalarını hatta arkadaşlarını çok üzmüştü. Maddi, manevi kayıp yaşattıkları insanlar zamanla bir bir uzaklaşmışlardı.

Güneşin ilk ışıkları bahçeyi aydınlatırken, kuşlar da yuvalarından çıkmaya başlamıştı. Nesrin, ağaçtaki kuşları inceledi bir süre. Erkek kuş nasıl da dişi kuşu etkilemek için danslar yapıyor bir yandan da yuvasını inşa ediyordu. Oysa demezler miydi Yuvayı dişi kuş yapar.” diye. Yuva olduktan sonra güzelleştirmek  dişi kuşa ama yuvanın inşası erkek kuşa aitti. Sonra kendi evliliğini düşündü. Evlenirken her şey yolunda gitsin diye ne kadar uğraşmıştı.

Çetin’in yapması gereken her şeyi o yapmıştı. İkisi de çalışıyordu ama o maaşını çeyizi için, evleri için harcarken Çetin bilgisayar oyunlarına harcıyordu. Evlilik yolunda ilerlerken alkol sorunu olduğunu fark etti. Bu sorun bir süre sonra işten kovulmasına sebep olmuştu. İş stresi, maddi sıkıntılar hep bir bahanesi vardı. Nesrin evlendiğinde her şeyin güzel olacağına kendini inandırmıştı. Problemlerini çözmek yerine üstünü kapatıyordu. Çetin her defasında söz veriyordu, “Bir daha olmayacak.“ diye. Fakat nafile kısa bir süre sonra yeni bir sıkıntı ile karşısına çıkıyordu. Ya bir kavga, ya bir borç hep bir sorun, hep bir dert...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Taviz tavizi doğurur.”

Nesrin ise kendince merhamet ettiğini düşünüyordu tüm iyi niyetiyle. Oysa bu merhamet değildi. Bu verdiği tavizler hep yenisi ile karşılaşmasına sebep olmuştu. Ailesi, arkadaşları uyardıkça onları da düşman görmüştü. Şimdi ise minicik bir kuş nasıl da ona evliliğin formülünü hatırlatmıştı. Çetin, birkaç hafta daha hastanede kaldı. Durumu gün geçtikçe iyiye gidiyordu. Çetin de birçok kavramı yeniden hatırlamıştı. Eş, aile, arkadaşlar, sağlık... Kırdığı tüm kalpleri yavaş yavaş onarmayla başlamıştı işe. Büyük bir musibetle hayatları bir anda değişmişti. Ancak görünenin ardında bambaşka bir sır vardı. Musibet olarak gördükleri evliliklerini ve hayatlarını kurtarmak için bir imkandı. Hayat insana her zaman hatalarını düzeltecek fırsat vermiyordu. Şimdi tüm yaşananlardan ders çıkarıp hayata sımsıkı sarılma zamanıydı.

Hayat kısa ve  ders almak için geç değil. Daha güzel yollar yürüyebilmek için,  gayretle…

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.


 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

Yahya Hamurcu



6 Yorumlar

  1. Yaşadıklarından ders alanlardan olmak ümidiyle
    kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  2. İnsan ne zaman taviz vermeye başlar?..

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık 🌹
    İnsan merhamet etmeyi taviz ile karıştırabiliyor. Oysa merhameti güçlü olan yaparken , tavizi güçsüz olan verir .

    YanıtlaSil
  4. Taviz tavizi getiriyor. İlim olmayınca bunu görmek zor. İyi ki seminerler var 👏🏽 kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Zararın neresinden dönersen kârdır...
    Insanın en çok zarara sürüklendiği yerler merhamet ettiğini zannederek tavizler vermesi

    YanıtlaSil
  6. Tavıza ulaştığımızda onu bir merhamet sanırız; oysa geri dönüş için daha büyük bir bedel gerekir

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski