SAKIN!

 

Tatil Budur

Son dosyayı da gönderdikten sonra derin bir oh çekti Aslı. Yapması gereken işleri toparlamış artık uzun zamandır özlemini çektiği tatile çıkmanın vakti gelmişti, bu tatili hak etmişti. Bütün bir yıl çalışmış, dur durak bilmemiş, ev, iş ve çocukların okulu arasında mekik dokumuştu.

Çalışmaktan bir şikâyeti yoktu Aslı’nın. Yaptığı işi severek yapar, elinden gelenin iyisini ortaya koymaya çalışırdı. İşini iyi yaptığı için de yöneticileri tarafından takdir edilen biri olmuştu. Arkadaşları ile de iyi geçinir, onların ihtiyacını gidermeye çalışırdı. İşyerinde sevilen ve aranan bir insan haline gelmişti. Yaptığı işin sonuçlarıyla pek ilgilenmez, sürece odaklanırdı. Sonuçlarla ilgilenmediği için de gerginliği olmaz, işinden keyif alırdı. O keyif çevresindekilere de yansırdı. O yüzden beraber çalıştığı arkadaşları onunla iş yapmaktan memnun olurlardı. Varlığının çok anlamı olduğu gibi yokluğu da hemen hissedilirdi. Tatile çıktığı zaman belli olurdu.

Çalışmayı keyifli hale getirebilen insan tatili de keyifli hale getirmez mi? Tatilin kıymetini bilenler onun hakkını vererek gidenlerdir. Tıpkı derslerine çalışan ve tatili iple çeken bir öğrenci gibi. O tatili onun için kıymetli yapan, çalışma sürecinin varlığıdır.

İnsan üretmediğinde tüketimleri artmaya başlar. Tüketimde olan insana da çalışmak zor gelir. Normal zamanını bile tatildeymiş gibi geçirir. Hem kendisine hem de çevresindekilere faydası olmaz. Tükettikçe hayatın içerisinde güçsüzleşmeye başlar, gerginliği artar, anlık tepkiler verir. Ne zaman ne tepki vereceği belli olmaz. Gerginliği hayatının bütün alanlarına yansır. O yüzden tatilde dinlenirken, keyif alınacak bir yerde o gerginliklere anlam vermek zordur. Oysa insan tatilde dinlenmek, yorgunluğunu atmak ve keyif almak ister. İşte bu yüzden tatilden keyif alabilenler bütün bir yılı çalışarak, üreterek geçirenlerdir

İnsan çalışıp emek vermeden elde ettiği şeyin kıymetini bilir mi?

Üreten insan canlı ve neşeli olur, bulunduğu yeri kıymetlendirir. Dışarıdan bakınca nasıl böyle keyif alıyor diye düşünülür. Yolculuk esnasındaki manzaranın güzelliği, dinlediği müzikler, molaları dahi kendi içinde bir keyif barındırır. Tartışmalar olsa bile uzun sürmez, kavgaya dönmez. Canı sıkılsa da nasıl bu sıkıntıyı yöneteceğini bilir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “İnsan ürettiği sürece mutlu olur. Varlığı da yokluğu da bir anlam ifade eder.”

Mutlu olmak insanın üretimleriyle ilgilidir, tüketimleriyle değil. İster tatil olsun ister başka bir şey, asıl marifet o süreci keyifli hale getirebilmektir.

O zaman üreten ve tatili hak eden herkese iyi tatiller...

 ===

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar. 

===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 

Yahya Hamurcu