Hayatımızda diğer zamanlardan daha önemli dönemlerimiz vardır. Bu dönemler hayatımızın kavşakları gibidir. O dönemlerimizde yapıp ettiklerimizle hayatımıza yön veririz. Sanki kaderimiz o dönemki çabamıza bağlanmış gibidir.
Tıpkı
o sabah Sema’nın yaşadığı gibi. İlk yıl puanı düşük gelince bu yıl sınava
tekrar girmişti. Buna rağmen puanı eski puanından bile düşük gelmişti. Bu hayal
kırıklığıyla bir taraftan aldığı sonuca üzülürken Bir taraftan da annesine
sınav sonucunu nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.
Annesi,
Sema’nın yüzünün halinden anlamıştı. Sema annesinin boynuna sarılıp, ağlamaya
başladı. “Yine olmadı, yine olmadı…” diyerek, hıçkırarak ağlıyordu. Annesi
biraz sakinleşmesini bekledi. Sonra cevabını bildiği ama kızının da düşünmesini
istediği soruyu sordu?
Sence karşılaştığın bu olumsuz sonucun sebebi ne olabilir?
Sema
ne cevap vereceğini bilemedi. Sınava hazırlanırken hazırlık sürecini düşündü.
Sabah
kalkar kalkmaz ilk iş telefonuna bakar, sonra biraz soru çözüp kursa giderdi.
Kurs bitip eve geldiğinde ise ilk yaptığı şey bilgisayar başına oturmak olurdu.
Arkadaşlarıyla bilgisayarda oyun oynayarak gününü tamamlardı. Arkadaş çevresi
de ona göre şekillenmişti.
Kursta
bir tek Zeynep bilgisayar oyunlarına katılmıyordu. Koyduğu hedeflerini
yakalayabilmek için çabalıyordu. Sema, Zeynep’in sınava çalışmak harici bir şey
yapmamasını tuhaf ve sıkıcı buluyordu. Zeynep’e neden bilgisayarda oyun
oynamadığını sorduğunda; “Şu an bir hedefim var, oyun sonra” derdi.
Ağlarken
Zeynep geldi aklına.. Onun sınav sonucunu merak ediyordu. Dayanamadı ve aradı,
Zeynep istediği puanı almıştı ve “Sen de başarabilirsin” diyordu. Bu başarısızlık
Sema’nın kendine olan inancının da zedelenmesine sebep olmuştu.
Birkaç
gün yataktan çıkmak bile istemedi Sema. Kimseyle görüşmek istemiyordu. Evden
dışarı çıkmak bir yana odasından bile çıkmak istemiyordu. İnsanlardan kaçarak
bu problemi çözebileceğini
zannediyordu belki de.
Yine
böyle bir günde kapının çalınmasıyla uyandı Sema. Annesi evde yoktu. Gelen
Tülin Öğretmendi.
-“Senden
haber alamayınca ben geldim. Artık toparlanma zamanı” dedi.
Sema
şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordu Tülin Öğretmen’in.
-“Üniversite
sınavını kazanmak için neler yapacağını biliyor musun?”
-“Evet
ama yapamadım.” diyebildi sadece.
-“Aynı
sonuçla iki kere karşılaştığımıza göre yöntemde bir hatamız olabilir mi?” diye
sordu.
Kafasını
sallayarak onayladı Sema.
-“Sınavdan
yüksek puan almak için belki de önce neleri yapmamamız gerektiğini
düşünmeliyiz.”
Hayatımızda
bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamayız. Aynı sebepleri oluşturarak farklı sonuç almayı
bekleyemeyiz. Önce sebeplerimizi değiştireceğiz ki sonuç değişebilsin.
-“Sonucun
değişmesini istersin öyle değil mi?”
-“Evet”
-“O
zaman ilk yapılacak iş, güne erken başlamak. Sadece normal kalktığın vakitten
on beş dakika önce kalkarak güne başlıyoruz.”
“On beş
dakika neyi değiştirecek ki?” diye düşündü Sema.
Oysa insan
azı küçümsemezse sürekliliği sağlayabilir.
‘’Azlar
çok olur’’ der, Deneyimsel Öğreti.
Bazen
kendimize öyle büyük hedefler koyarız
ki düşüncesi bile harekete geçmemizi engeller. Bir, iki
denemeden sonra yapamayınca motivasyonumuz
azalır. Sonrasında da gözümüzde büyüdükçe büyür, başarılı olamayacağımızı
düşünürüz. Ama her güne az az ekleyerek devam ettiğimizde ne kadar yol
alabileceğimizi fark ederiz.
Tülin Öğretmen
Sema’dan kahvaltıdan önce on beş dakika soru çözmesini istedi. Sonra güzel bir
kahvaltıyı hak edecekti. Yarın görüşmek üzere evden ayrıldı.
Bugüne
kadar kaybettiği iki yılını düşününce söyleneni yapmaya karar verdi.
Ertesi
gün konuştukları saatte kalktı, on beş dakika ders çalıştı. Öğleden sonra da
Tülin Öğretmen ile dershaneye gittiler.
-“Dediklerimi
yapmaya devam edecek misin?” diye sordu.
-“Evet”
dedi, Sema.
-“O
zaman şimdi de nelerden vazgeçmen gerektiğini konuşmalıyız. Bilgisayar ve telefonunla
bir süre vedalaşman gerekiyor. Süreçte
hep ÜRETİM’de olmak dünümüze göre daha iyi olmamızı sağlayacak. Tabi
ki sevdiklerimizle vakit geçireceğiz. Kendimize de zaman ayıracağız ama dengeyi sağlayarak. Buna ilave olarak
bir ders çalışma programı da hazırlamalıyız.”
-“Evet
biliyorum, yemek yemeden önce on beş dakika ders çalışmalıyım.” ” dedi Sema.
Birlikte
gülümsediler.
-“Eğer bunları yapmaya hazırsan yarın tekrar
görüşelim.”
Ertesi
gün yine buluştular. Tülin Öğretmen Sema’dan öncelikle hedef koymasını istedi. Bu hedefe ulaşırken de girdiği denemelerde
kaç puan aldığını, hangi derslerden kaç net yaptığını yazmasını istedi. Ders
çalışmaktan keyif alır hale geldiğinde sonucun
önemli olmadığını belirtti. İstediği
okulları incelemesini, istediği mesleği yapan insanlarla görüşmesini de tavsiye
etti.
-“Yarın
görüşeceğiz değil mi?” dedi Sema.
-“Hayır.
Sınav sonucunu aldığında beni ararsın, o zaman görüşürüz.”
Bu
durum Sema’yı biraz üzdüyse de “Tamam” diyebildi sadece.
Ertesi
günden itibaren Tülin Öğretmen’in dediklerini yapmaya başladı. Başlarda
zorlansa da bir süre sonra ders çalışmaktan keyif alır hale gelmişti. Sınav
sonuçları da yavaş yavaş daha iyi gelmeye başlamıştı.
Artık
sınav zamanı gelmiş ve Sema sınava girmişti.
Sonuçlar
açıklandığında “İşte bu, işte bu!” diye bağırıyordu Sema. Hemen Tülin
Öğretmen’in yanına gitti.
“Bu
sefer başardım” diyerek sevinçten ağlıyordu…
Çünkü,
“Geçen seneki isteğin, bu sene hedefin
oldu.” dedi Tülin Öğretmen.
Sema’nın
başarı öyküsü çok küçük bir adımla
başlamıştı. On beş dakika erken kalkma ile başlayan süreci onu bu başarıya ulaştırmıştı.
Bizler
az’ı küçümsediğimizde hedefimizden uzaklaşırız.
Basite
disipline olduğumuzda hedefimize
yaklaşır, başarıya ulaşırız.
O
zaman işte azlar çok,
İmkansız
gibi gözükenler nasıl başarı öyküsüne
döner? SADECE 15 Dakikayla…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”
Yahya Hamurcu
Çuvalı iyilikten yana delenlerden olabilmeyi nasip etsin 🤲🌺
YanıtlaSilBir 15 dakikadan ne olacak der insan çoğu zaman. Ama o 15 dakikalar nelere gebedir bilmez. Hem olumlu hem olumsuz süreçlerde.
YanıtlaSilHedefi olan insan bilir o 15 dakikaların kıymetini , tabi sürekliliği varsa 😊
Pekçok öğrenci için çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler.🌸
Hem öğrencilere hemde hedefi olan insanlar için motive edici bir yazı. Emeklerinize sağlık.
SilYazıda bahsedildiği gibi bazen küçük zannettiğimiz adımlar, bizi ne kadar geliştirir ki diyerek sorguladığımız, bu kadarcık zaman ve gayret neyi değiştirir dediğimizde hep adım atmaktan korktuğumuz anların ne kadar değerli olduğu çok güzel aktarılmış.
YanıtlaSilBazen farkında olmadan yaşadığımız sıkıntıların sebebini bulmak çok zor olabiliyor inşallah bir gün herkes hedefine giden yolu bu kadar kolay bulabilir
YanıtlaSilBu kadar basit bir yöntem ama bu kadar etkili olması inanılmaz. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilYaşam değişikliği hiçde öyle gözümüzde büyüttüğümüz gibi olmuyor bazen. Sana zararlı gelen alışkanlık lardan sakınman ömrün boyunca istediğin başarıyı sana ulaştırır . Ufacık bir değişiklik kocaman mutlulukları getirebilir ardından .Kaleminize sağlık .
YanıtlaSilBaşarıya ulaşmak için disiplinin bazı temel unsurları vardır. Bunlardan ilki, hedef belirlemektir. Net ve ulaşılabilir hedefler koymak, yol haritası çizmenin ilk adımıdır. İkincisi, zaman yönetimidir. Zamanını etkili bir şekilde kullanabilen bireyler, hedeflerine daha hızlı ve verimli bir şekilde ulaşırlar. Üçüncüsü ise motivasyonu korumaktır. Uzun vadeli hedeflere ulaşmak zaman alabilir ve bu süreçte motivasyonun düşmesi mümkündür. Bu nedenle, motive edici faktörleri belirlemek ve bu faktörleri sürekli hatırlamak önemlidir. Tüm bu becerileri bu program sayesinde öğrendim. Öğretmenlerimize gerçekten teşekkür etmek istiyorum.
YanıtlaSilAzı küçümsememenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir yazı olmuş.. insan o sürekliliği devam ettirdiğinde az olanın nasıl çoğaldığına şaşırıyor gerçekten.. kaleminize sağlık.. faydalı bir yazı olmuş🌻
YanıtlaSilZamanın kıymetini anlatan çok güzel bir yazı olmuş emek dolu 🥰
YanıtlaSilHayatımızda bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamıyoruz. Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize emeğinize sağlık
YanıtlaSilİsteklerin hedef olması, azı küçümsememek, ortaya koyduklarımız kadar vazgeçişlerimizin de varolması, aynı sebepleri oluşturup hep başka sonuç beklentisi… Ne kadar kilit noktalara değinmişsiniz hayattaki başarısızlıklarla ilgili. Emeklerinize sağlık🍃
YanıtlaSilSadece 15 dakikayla neler değişiyor hayatımızda aslında. Azı kücumsemeden basite almadan, yaptığımızdan keyif alarak... Sonuca değil sebeplere odaklanarak.. bunu başarmak mutluluğu da sağlıyor bir taraftan. Emeklerinize sağlık 💫🍀
YanıtlaSilKaçmak hiç bir şeyi çözmediği gibi daha da karmaşık hale getiriyor. Minik hareketler bizi bambaşka yerlere ulaştırıyor
YanıtlaSilInsan istekleri ile hedefi karıştırır . İstedigi şeyi hedefi zanneder. Olumsuz sonuçta da kendini gömer. Yanlış yöntemi kim uygulasa o olumsuz sonuçla karşılaşır. Bu yöntemin yanlışlığı ile ilgili, kişinin kendisiyle ilgili değil..
YanıtlaSilSadece 15 dakika insan hayatındaki zaman diliminde neleri değiştirebilir. Çok anlamlı ellerinize yüreğinize sağlık
YanıtlaSilİnsan azı küçümsemediğinde yol alır.. emeklerinize sağlık
YanıtlaSilBaşarmak için önce sebepleri değiştirmek gerekir 👏👏👏
YanıtlaSilMotive edici bir yazı.
YanıtlaSilHayatın bize sorduğu sorulara belki de doğru cevap veremediğimizden hep aynı hataları yaşıyoruz. Doğru cevaplayabilmek ne kıymetli...
YanıtlaSilelinize sağlık :)
YanıtlaSilBu yazı, azımsanan küçük adımların ve istikrarlı çabanın hayatımızda ne kadar büyük farklar yaratabileceğini çok güzel örnekliyor. Sema’nın hikayesi, hepimize ilham verici bir başarı öyküsü sunuyor.
YanıtlaSilÇok eğitici bir yazı elinize emeğinize sağlık
YanıtlaSilBüyük hedeflere varmanın tek yolu, o küçük ilk adımı istikrarla atabilmekte gizli.
YanıtlaSilKaleminize sağlık.
Kaleminize sağlık, çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş
YanıtlaSilHayatımızda bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamayız.
YanıtlaSil