"SADECE 15 DAKİKA"

 


 

Hayatımızda diğer zamanlardan daha önemli dönemlerimiz vardır. Bu dönemler hayatımızın kavşakları gibidir. O dönemlerimizde yapıp ettiklerimizle hayatımıza yön veririz. Sanki kaderimiz o dönemki çabamıza bağlanmış gibidir.

Tıpkı o sabah Sema’nın yaşadığı gibi. İlk yıl puanı düşük gelince bu yıl sınava tekrar girmişti. Buna rağmen puanı eski puanından bile düşük gelmişti. Bu hayal kırıklığıyla bir taraftan aldığı sonuca üzülürken Bir taraftan da annesine sınav sonucunu nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.

Annesi, Sema’nın yüzünün halinden anlamıştı. Sema annesinin boynuna sarılıp, ağlamaya başladı. “Yine olmadı, yine olmadı…” diyerek, hıçkırarak ağlıyordu. Annesi biraz sakinleşmesini bekledi. Sonra cevabını bildiği ama kızının da düşünmesini istediği soruyu sordu?

Sence karşılaştığın bu olumsuz sonucun sebebi ne olabilir?

Sema ne cevap vereceğini bilemedi. Sınava hazırlanırken hazırlık sürecini düşündü.  

Sabah kalkar kalkmaz ilk iş telefonuna bakar, sonra biraz soru çözüp kursa giderdi. Kurs bitip eve geldiğinde ise ilk yaptığı şey bilgisayar başına oturmak olurdu. Arkadaşlarıyla bilgisayarda oyun oynayarak gününü tamamlardı. Arkadaş çevresi de ona göre şekillenmişti.

Kursta bir tek Zeynep bilgisayar oyunlarına katılmıyordu. Koyduğu hedeflerini yakalayabilmek için çabalıyordu. Sema, Zeynep’in sınava çalışmak harici bir şey yapmamasını tuhaf ve sıkıcı buluyordu. Zeynep’e neden bilgisayarda oyun oynamadığını sorduğunda; “Şu an bir hedefim var, oyun sonra” derdi.

Ağlarken Zeynep geldi aklına.. Onun sınav sonucunu merak ediyordu. Dayanamadı ve aradı, Zeynep istediği puanı almıştı ve “Sen de başarabilirsin” diyordu. Bu başarısızlık Sema’nın kendine olan inancının da zedelenmesine sebep olmuştu.

Birkaç gün yataktan çıkmak bile istemedi Sema. Kimseyle görüşmek istemiyordu. Evden dışarı çıkmak bir yana odasından bile çıkmak istemiyordu. İnsanlardan kaçarak bu problemi çözebileceğini zannediyordu belki de.

Yine böyle bir günde kapının çalınmasıyla uyandı Sema. Annesi evde yoktu. Gelen Tülin Öğretmendi.

-“Senden haber alamayınca ben geldim. Artık toparlanma zamanı” dedi.

Sema şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordu Tülin Öğretmen’in.

-“Üniversite sınavını kazanmak için neler yapacağını biliyor musun?”

-“Evet ama yapamadım.” diyebildi sadece.

-“Aynı sonuçla iki kere karşılaştığımıza göre yöntemde bir hatamız olabilir mi?” diye sordu.

Kafasını sallayarak onayladı Sema.

-“Sınavdan yüksek puan almak için belki de önce neleri yapmamamız gerektiğini düşünmeliyiz.”

 

Hayatımızda bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamayız. Aynı sebepleri oluşturarak farklı sonuç almayı bekleyemeyiz. Önce sebeplerimizi değiştireceğiz ki sonuç değişebilsin.

 

-“Sonucun değişmesini istersin öyle değil mi?”

-“Evet”

-“O zaman ilk yapılacak iş, güne erken başlamak. Sadece normal kalktığın vakitten on beş dakika önce kalkarak güne başlıyoruz.”

“On beş dakika neyi değiştirecek ki?” diye düşündü Sema.

 

Oysa insan azı küçümsemezse sürekliliği sağlayabilir.

 

‘’Azlar çok olur’’ der, Deneyimsel Öğreti.

 



Bazen kendimize öyle büyük hedefler koyarız ki düşüncesi bile harekete geçmemizi engeller. Bir, iki denemeden sonra yapamayınca motivasyonumuz azalır. Sonrasında da gözümüzde büyüdükçe büyür, başarılı olamayacağımızı düşünürüz. Ama her güne az az ekleyerek devam ettiğimizde ne kadar yol alabileceğimizi fark ederiz.

Tülin Öğretmen Sema’dan kahvaltıdan önce on beş dakika soru çözmesini istedi. Sonra güzel bir kahvaltıyı hak edecekti. Yarın görüşmek üzere evden ayrıldı.

Bugüne kadar kaybettiği iki yılını düşününce söyleneni yapmaya karar verdi.

Ertesi gün konuştukları saatte kalktı, on beş dakika ders çalıştı. Öğleden sonra da Tülin Öğretmen ile dershaneye gittiler.

-“Dediklerimi yapmaya devam edecek misin?” diye sordu.

-“Evet” dedi, Sema.

-“O zaman şimdi de nelerden vazgeçmen gerektiğini konuşmalıyız. Bilgisayar ve telefonunla bir süre vedalaşman gerekiyor.  Süreçte hep ÜRETİM’de olmak dünümüze göre daha iyi olmamızı sağlayacak. Tabi ki sevdiklerimizle vakit geçireceğiz. Kendimize de zaman ayıracağız ama dengeyi sağlayarak. Buna ilave olarak bir ders çalışma programı da hazırlamalıyız.”

-“Evet biliyorum, yemek yemeden önce on beş dakika ders çalışmalıyım.” ” dedi Sema.  

Birlikte gülümsediler.

 -“Eğer bunları yapmaya hazırsan yarın tekrar görüşelim.”

Ertesi gün yine buluştular. Tülin Öğretmen Sema’dan öncelikle hedef koymasını istedi. Bu hedefe ulaşırken de girdiği denemelerde kaç puan aldığını, hangi derslerden kaç net yaptığını yazmasını istedi. Ders çalışmaktan keyif alır hale geldiğinde sonucun önemli olmadığını belirtti.  İstediği okulları incelemesini, istediği mesleği yapan insanlarla görüşmesini de tavsiye etti.

-“Yarın görüşeceğiz değil mi?”  dedi Sema.

-“Hayır. Sınav sonucunu aldığında beni ararsın, o zaman görüşürüz.”

Bu durum Sema’yı biraz üzdüyse de “Tamam” diyebildi sadece.

Ertesi günden itibaren Tülin Öğretmen’in dediklerini yapmaya başladı. Başlarda zorlansa da bir süre sonra ders çalışmaktan keyif alır hale gelmişti. Sınav sonuçları da yavaş yavaş daha iyi gelmeye başlamıştı.  

Artık sınav zamanı gelmiş ve Sema sınava girmişti.

Sonuçlar açıklandığında “İşte bu, işte bu!” diye bağırıyordu Sema. Hemen Tülin Öğretmen’in yanına gitti.

“Bu sefer başardım” diyerek sevinçten ağlıyordu…

Çünkü, “Geçen seneki isteğin, bu sene hedefin oldu.” dedi Tülin Öğretmen.

Sema’nın başarı öyküsü çok küçük bir adımla başlamıştı. On beş dakika erken kalkma ile başlayan süreci onu bu başarıya ulaştırmıştı.

Bizler az’ı küçümsediğimizde hedefimizden uzaklaşırız.

Basite disipline olduğumuzda hedefimize yaklaşır, başarıya ulaşırız.

O zaman işte azlar çok,

İmkansız gibi gözükenler nasıl başarı öyküsüne döner? SADECE 15 Dakikayla…

 

26 Yorumlar

  1. Çuvalı iyilikten yana delenlerden olabilmeyi nasip etsin 🤲🌺

    YanıtlaSil
  2. Bir 15 dakikadan ne olacak der insan çoğu zaman. Ama o 15 dakikalar nelere gebedir bilmez. Hem olumlu hem olumsuz süreçlerde.
    Hedefi olan insan bilir o 15 dakikaların kıymetini , tabi sürekliliği varsa 😊
    Pekçok öğrenci için çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler.🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem öğrencilere hemde hedefi olan insanlar için motive edici bir yazı. Emeklerinize sağlık.

      Sil
  3. Yazıda bahsedildiği gibi bazen küçük zannettiğimiz adımlar, bizi ne kadar geliştirir ki diyerek sorguladığımız, bu kadarcık zaman ve gayret neyi değiştirir dediğimizde hep adım atmaktan korktuğumuz anların ne kadar değerli olduğu çok güzel aktarılmış.

    YanıtlaSil
  4. Bazen farkında olmadan yaşadığımız sıkıntıların sebebini bulmak çok zor olabiliyor inşallah bir gün herkes hedefine giden yolu bu kadar kolay bulabilir

    YanıtlaSil
  5. Bu kadar basit bir yöntem ama bu kadar etkili olması inanılmaz. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Yaşam değişikliği hiçde öyle gözümüzde büyüttüğümüz gibi olmuyor bazen. Sana zararlı gelen alışkanlık lardan sakınman ömrün boyunca istediğin başarıyı sana ulaştırır . Ufacık bir değişiklik kocaman mutlulukları getirebilir ardından .Kaleminize sağlık .

    YanıtlaSil
  7. Başarıya ulaşmak için disiplinin bazı temel unsurları vardır. Bunlardan ilki, hedef belirlemektir. Net ve ulaşılabilir hedefler koymak, yol haritası çizmenin ilk adımıdır. İkincisi, zaman yönetimidir. Zamanını etkili bir şekilde kullanabilen bireyler, hedeflerine daha hızlı ve verimli bir şekilde ulaşırlar. Üçüncüsü ise motivasyonu korumaktır. Uzun vadeli hedeflere ulaşmak zaman alabilir ve bu süreçte motivasyonun düşmesi mümkündür. Bu nedenle, motive edici faktörleri belirlemek ve bu faktörleri sürekli hatırlamak önemlidir. Tüm bu becerileri bu program sayesinde öğrendim. Öğretmenlerimize gerçekten teşekkür etmek istiyorum.

    YanıtlaSil
  8. Azı küçümsememenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir yazı olmuş.. insan o sürekliliği devam ettirdiğinde az olanın nasıl çoğaldığına şaşırıyor gerçekten.. kaleminize sağlık.. faydalı bir yazı olmuş🌻

    YanıtlaSil
  9. Zamanın kıymetini anlatan çok güzel bir yazı olmuş emek dolu 🥰

    YanıtlaSil
  10. Hayatımızda bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamıyoruz. Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  11. İsteklerin hedef olması, azı küçümsememek, ortaya koyduklarımız kadar vazgeçişlerimizin de varolması, aynı sebepleri oluşturup hep başka sonuç beklentisi… Ne kadar kilit noktalara değinmişsiniz hayattaki başarısızlıklarla ilgili. Emeklerinize sağlık🍃

    YanıtlaSil
  12. Sadece 15 dakikayla neler değişiyor hayatımızda aslında. Azı kücumsemeden basite almadan, yaptığımızdan keyif alarak... Sonuca değil sebeplere odaklanarak.. bunu başarmak mutluluğu da sağlıyor bir taraftan. Emeklerinize sağlık 💫🍀

    YanıtlaSil
  13. Kaçmak hiç bir şeyi çözmediği gibi daha da karmaşık hale getiriyor. Minik hareketler bizi bambaşka yerlere ulaştırıyor

    YanıtlaSil
  14. Insan istekleri ile hedefi karıştırır . İstedigi şeyi hedefi zanneder. Olumsuz sonuçta da kendini gömer. Yanlış yöntemi kim uygulasa o olumsuz sonuçla karşılaşır. Bu yöntemin yanlışlığı ile ilgili, kişinin kendisiyle ilgili değil..

    YanıtlaSil
  15. Didem ileri25.05.2024 21:08

    Sadece 15 dakika insan hayatındaki zaman diliminde neleri değiştirebilir. Çok anlamlı ellerinize yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  16. İnsan azı küçümsemediğinde yol alır.. emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  17. Başarmak için önce sebepleri değiştirmek gerekir 👏👏👏

    YanıtlaSil
  18. Motive edici bir yazı.

    YanıtlaSil
  19. Hayatın bize sorduğu sorulara belki de doğru cevap veremediğimizden hep aynı hataları yaşıyoruz. Doğru cevaplayabilmek ne kıymetli...

    YanıtlaSil
  20. elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  21. Bu yazı, azımsanan küçük adımların ve istikrarlı çabanın hayatımızda ne kadar büyük farklar yaratabileceğini çok güzel örnekliyor. Sema’nın hikayesi, hepimize ilham verici bir başarı öyküsü sunuyor.

    YanıtlaSil
  22. Çok eğitici bir yazı elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  23. Büyük hedeflere varmanın tek yolu, o küçük ilk adımı istikrarla atabilmekte gizli.
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  24. Kaleminize sağlık, çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  25. Hayatımızda bir şeylerden vazgeçmedikçe hedefimize ulaşamayız.

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski