SENSİN FARKLI

   



SENSİN FARKLI

Hayatın içerisinde her yerde, her türde farklılıklar karşımıza çıkar. Bahar geldiğinde mesela, yeni açan çiçeklerin çeşitliliğini görürüz. Renk renk, desen desen hepsi ayrı bir güzelliktedir. Birbirlerine benziyorlarmış gibi görünseler de detaylarda farklıdırlar. Her birinin kendine has bir görüntüsü, şekli ve kokusu vardır. Bazısının rengi capcanlıdır, hemen dikkatimizi çeker. Kimi hoş kokuludur lavanta gibi, bulunduğu yere ferahlık verir. Bazısı da dikenlidir, hem güzeldir hem de yaklaştırmaz kendine. Koklamak istediğimizde elimize batar dikenleri. Dikkatlice, dokunmadan, koklamamıza izin verir sadece. Narin olanlar vardır aralarında, alıngan olurlar bazen, tıpkı insan gibi. Aylarca ne yaprak verir, ne çiçek açar. Her biri ayrı bir bakım ister, aynı miktarda ışığa ihtiyaç duymaz. Kimi güneşi çok sever, kimisi daha az. İhtiyaç duydukları su miktarı birbirinden farklıdır. Kimi susuz kalmaya gelemez, kimi de günlerce suya ihtiyaç duymadan yaşayabilir. Kaktüs gibi aldığı suyu içinde depolar. Hepsi aynı toprakta, aynı coğrafyada yetişmez.

Nereye baksak her yerde bu çeşitliliği, bu farklılıkları görürüz. Aynı durum hayvanlar için de geçerlidir. Bazısı havada uçar, bazısı karada hareket eder, bazısı ise denizde yüzer. Karada hızlı koşanı da vardır yavaş olanı da. Ot ile besleneni var, et ile besleneni de. Her biri de kendi içinde çeşitli renkte ve desende. Beslenme şekilleri, çoğalmaları kendi türüne göre.

Yediğimiz meyve sebze bile her bölgeye göre değişir. Kendi içinde hem benzerlikleri hem de farklılıkları var. Bir fasulye ile barbunya çok benzerdir. Ama aynı zamanda da birbirinden farklıdır.

Bunca çeşitlilik doğada böyleyken, insan için farklı mıdır? Her şeyden önce kadın ve erkek olarak farklı özelliktedir insan. İkisinin de vücut yapısı, kas gücü birbirinden farklıdır. Kadın bir çiçek gibi güzelleştirir bulunduğu yeri. Evini yuva yapıp, bulunduğu yere estetik katar. Erkek ise güçle ilgili durumlarda daha ön plandadır. Güç gerektiren işlerde, daha mekanik süreçlerde marifetlidir. Her birinin davranışları kendi doğasına, yaratılışına göredir.  

Farklılıklarımız sadece bununla da sınırlı değildir. Mimiklerimiz, konuşma ve gülme şeklimiz bile başka başkadır. Bir ayakkabı alırken bile bir ayağımızın diğeriyle aynı olmadığını fark ederiz. İki gözümüz vardır ama bir tanesiyle daha iyi görürüz.  Kimimiz konuşmadan duramaz, kimimizse hiç sevmez konuşmayı. Bazı zamanlar da şikayet ederiz içten içe. “Hiç yüzüme bakmıyor, beni hiç dinlemiyor.” deriz. Karşımızdakinin bizim gibi olduğunu düşünerek. Ya da “Ne kadar sıcakkanlı bir insan.” deriz; daha önce hiç tanımadığımız biri için. Bazen de tam zıddını düşünürüz. “Çok soğuk birisi sanki buzdolabı!” deyiveririz farklılığımızı anlamadan.




Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: Farklılık doğaya zenginlik katar. İnsan da öyle ne kadar farklılığı anlar ve kendine katarsa o denli zenginleşir hayatta.

Kimimiz kuralcıdır, kimimiz ise hiç hoşlanmaz kurallardan. Burnundan kıl aldırmayanlarımız da var. Onay almadan bir şey yapamayanlarımız da…

Bazen de bu farklılıklarımızı kabul etmek istemeyiz. Bizim gibi olmayanı bize benzesin isteriz.

-        Kime çekti bu çocuk, hiç bana benzemiyor!

-        Biraz ablan gibi düzenli olsan ne güzel olurdu…

-        O kadar yavaş ki inadına yapıyor sanki!

Hayatta hiçbir şey birbirinin aynısı değil oysaki. Bu kadar farklılığın içinde insan nasıl birbirinin aynısı olabilir ki?

Üstelik her şey aynı olsa, farklılıklar olmasa nasıl öğrenebilir ki insan? Bazen farkında olmadan kendi tarafımızı tutmaya daha meyilli oluruz. Yetiştirdiğimiz evladımız, eşimiz ya da çevremiz bizim gibi olsun isteriz. Oysaki hayatın dilini anlamak için çeşitliliğe ihtiyaç var. Kendisi gibi olmayanı yetiştirebilmek kişileri daha marifetli kılar. İlişkilerde uyumlanmayı engelleyen tarafları törpüler. Bizler farklılıkları kabul etmediğimiz sürece doğru tepkiyi veremeyiz. Anlaşılmadığımızı düşünür, zihnimizi çözüme götürmeyecek düşüncelerle meşgul ederiz.

Peki, doğru tepkiler verebilmek için ne yapmak gerekir?

İnsanı gerçekten tanımaya çalışmak, anlamak için çaba sarf etmek elbette. Sahip olduklarımızla yolumuza devam etmek isteriz. Bizde olanla, cebimizde taşıdıklarımızla... Ama ailemiz, eşimiz, patronumuzun bizden farklı olmasının bir nedeni var. Yolu güzelleştiren yoldaki çeşitliliktir. Tıpkı mevsimi geldiğinde açan renk renk çiçekler gibi. Bu yüzden benzerliklere odaklanıp farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürmek hayatı anlamlandırır. Sadece bizde olanla yola devam etmek yetmez. “Ben böyleyim, beni böyle kabul edin!” demek gibidir bu. Ve insanın hayat yolculuğunda kendine yaptığı bir haksızlık olur.

Bu yüzden farklılıkları kabul edip insanı tanımak kıymetlidir. “İlk tanışılması gereken ise aynadaki kişi, yani kendisidir.”

Dön bak aynaya acaba gerçekte SEN KİMSİN?


 ===   

Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.

 

Kim Kimdirİlişkide UstalıkBaşarı Psikolojisi programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.

 ===

 

“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?

 

Bunun cevabını o “bir” kişiye sorun!”

 


Yahya Hamurcu





10 Yorumlar

  1. Figen Ekame3.09.2024 09:00

    İlk tanışılması gereken aynadaki kişi 👍

    YanıtlaSil
  2. İyi yapamadığımız, zayıf olduğumuz taraflarımızı görebilmek ve gelişebilmek için bizim gibi olmayana ihtiyacımız var ...💐

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten ben kimim? Bazen etrafa odaklanmaktan asıl soruyu kaçırıyoruz... Gözlerimizi kaçırmadan cevap versek asıl adımı atmış olacağız gerçekten... Emeklerinize sağlık 🍀💫

    YanıtlaSil
  4. burnumuzun ucundaki farklılıkları fark edemediğimizi anlatan bir yazı olmuş . Kaleminie sağlık

    YanıtlaSil
  5. Çeşit çeşit yemekler severiz farklı arabalar alırız. Yeni bir ortam isteriz. Farklı insanları da severiz ama iş kabule gelince çok zor kabul ederiz.

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık 🌹
    Ne güzel anlatmışsınız aslında…
    Doğaya baktığımızda her şey birbirinden farklı ama bir o kadar da uyumludur aralarında…
    İnsan da çeşit çeşit ancak bir doğa gibi uyumlanmak istemez çevresine …
    Oysa ki farklılıkları kabul edip yönettikçe mutlu olur insan 🌿

    YanıtlaSil
  7. farklı olandan uzaklaşmak isteriz... ama ihtiyacımız tam da o farklı olandadır... Çok güzel bir yazı olmuş emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Farklılıklarımız zenginliklerimiz

    YanıtlaSil
  9. Emeğinize sağlık ne güzel detaylandırılmış.

    Kabul etmeden, dönüşmeden, bende olmayanı katmadan yol alınabilir mi?

    YanıtlaSil
  10. Güzel bir yazı. Farklılıkları fark edip kabul edebilmek nasip olsun herkese :)

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski