İnsanlar bu hayatta mutlu olmak isterler. Seçimlerimizi de buna göre yapar, kararlarımızı bu doğrultuda alırız.
Hepimiz mutlu olmak isterken neden mutluluğu yakalamakta bu kadar zorlanırız?
Aslında hayatımızdaki ÜRETİMlerimize ve TÜKETİMlerimize yakından baktığımızda cevabı bulmak çok da zor değil.
Hayatımıza eklediğimiz her üretim uzun vadede bizleri mutlu eder. Tüketim yaptığımızda ise günün sonunda biraz yorgunluk, biraz da pişmanlıkla hissederiz.
Aslında
her yeni gün bizim için bir umuttur.
- Mesela
bir güneş, ne olursa olsun her sabah doğmaya devam eder.
- Ya
da bir solucan, toprağının başına ne gelmiş olursa olsun havalandırmayı
bırakmaz.
- Ay,
gece en çetin fırtınaya rağmen ışığını yaymaktan vazgeçmez.
Her şeye rağmen üretimlerinden vazgeçmezler. Harekete geçer ve zamanın kıymetini bilerek bizlere umut olurlar.
Zaman, çokça duyduğumuz hepimiz için çok
önemli bir kavram.
Son dönemlerde hepimizin ortak problemi ise zaman yönetimi.
“Günün sadece başı ve sonu varmış
gibi geliyor.”
“Hafta sonu nasıl geldi hiçbir
şey anlamadık.”
“Ne ara gün bitti? Yine birçok
işimi yetiştiremedim…”
gibi cümleleri çokça duyuyor
hatta bizlerde kurabiliyoruz.
Gün içerisinde ise “Şu kahveyi de
içeyim öyle işe koyulacağım.” “Bir şeyler izleyeyim öyle başlarım.” diye
başlayan cümlelerimiz de bitmek bilmiyor.
Peki bir güne başlarken acaba
daha en başında bir şeyleri yanlış yapıyor olabilir miyiz?
Daha yataktan kalkmadan sosyal
medya hesaplarımızı ya da maillerimizi kontrol ediyoruz. Önümüze düşen bir
videoyu izlemeye başlıyoruz. Sonra bir bakıyoruz anlamadan saatler geçip
gitmiş. Böyle olunca da yapılması gerekenlere başlanamamış, yarım kalan işler
yine bekleyerek devam ediyor.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der
ki; “üretmeden tüketme…”
Çoğumuz vakitsizlikten
şikayetçiyiz oysa ki zamanımızı verimli hale getirmek bizim elimizde.
Hayatımıza katabileceğimiz ufacık
bir değişiklik bile günümüzü daha bereketli
hale getirir. Mesela uyanır uyanmaz telefonla ilgilenmemek bizim için iyi
bir başlangıç olur. Tıpkı domino taşları gibi, hayatımızda birbirine etki ede
ede hayatımızda birçok şeyi değiştirir.
Güne yatağımızı toplayarak başlamamız bile sürecin devamında harekete geçmemizi kolaylaştırır. Diğer işlerimiz de zor gelmemeye başlar.
Ya da henüz günün yarısı değilken bile yapılacaklar listesini tamamlamanın verdiği mutluluk bir başkadır.
Mesela içi su dolu bir bardağı düşünelim. Biraz o sudan içtiğimizde üstte kalan kısım için boş diyebilir miyiz? Diyemeyiz, çünkü orası da havayla doludur. Daha da içtiğimizde su azalırken hava miktarı o oranda artar.
Tıpkı bunun gibi oyalayıcılardan
uzak kaldığımızda da ister istemez üretime yaklaşır, mutlu oluruz.
Oysaki bir işe başlamadan tüketimle başlıyor olmak harekete geçmemizi zorlaştırır. O işten alacağımız verimi de düşürür.
Proje yetiştirmeye çalışan bir
ekibi düşünelim. Daha çalışmaya başlamadan sohbet eşliğinde bir şeyler
yediklerinde sonrasında çalışma için harekete
geçmekte zorlanırlar. Ya da işe ilk gittiğimiz vakitler bilgisayarımızı
bile henüz açmadan arkadaşımızın yaptığı kahveye hayır diyemediğimizde…
Güne başlama şeklimizle aslında
günün geri kalanında işlerin nasıl ilerleyeceğini de belirlemiş oluruz. Güne üretimle başlamak o günün devamının
nasıl olacağını gösterir. İşleri erkenden bitiririz. Hatta gün sonunda şöyle
bir geriye baktığımızda “Bu kadar şeyi ben bugün nasıl yaptım?” deyip bazen
kendimize bile şaşırabiliriz.
Önemsiz
gibi gördüğümüz alışkanlıklarımız…
Ya
da zamanımızı alan eylemlerimiz hayatımızda önemli mihenk taşlarıdır…
Ancak
o taşları oynatabildiğimizde hayatımızın en iyi versiyonuna ulaşabilir,
Kendimize
ve başkalarına UMUT olabiliriz.
O kadar doğruki örnekler ve anlatımınız çok anlaşılır biçimde olduğu için teşekkürler. ...
YanıtlaSilZaman yönetimini üretim tüketim persfektifinden çok güzel anlatılmış,kaleminize sağlık
YanıtlaSilZaman gerçekten çok kıymetli... Onu daha da değerli yapan o zamanı nasıl değerlendirdiğimiz. Çünkü ürettikçe üretesimiz, tükettikçe tüketesimiz geliyor.
YanıtlaSilKaleminize sağlık, taşları oynatabilmek dileğiyle 💐
YanıtlaSilHer güne üretim ile başlayabilmek ümidiyle. Farkındalığı artıran bu yazı için sonsuz teşekkürler. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilKaleminize sağlık o çok değerli zamanınızı bizlere hayatımızı tekrar gözden geçirmek için sunduğunuz için
YanıtlaSilGünümüzde en çok duyduğumuz şikayetlerden birisi değilmi dir zamanım yok yetişemiyorum . Kaleminize sağlık ne kadar basit ve anlaşılır olmuş ortak sorunumuz .
YanıtlaSilHer günümüz çok kıymetli gerçekten… ekside değil artıda kapattığımız nice günlerimiz olması ümidi ile… emeğinize sağlık…🌿
YanıtlaSilFaydalı üretimlerde kalmak...Kendine ve başkalarına umut olmak..elinize saglık
YanıtlaSilO kadar doğru ki tüketerek başladığımkz her gün için zaman kaybı. Üretimle başlamak günümüzü aydınlatan bir süreç elinize emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÜretimle başlanan gün gerçekten bereketli oluyor. İşler bitiyor ama hala vakit var... Ama sabah ilk iş telefona bakmak olduğunda insanın enerjisi bile kalmıyor o kadar doğru ki. Küçük işleri yapmak bile zor geliyor... Emeklerinize sağlık güzel bir yazı olmuş 🌸🍀
YanıtlaSilMerhabalar. Öğretmenim ben. Bizim okulda detaylı gözlem yapabilme şansımız oluyor. Evlatlarımızın okulda yaptıkları eylemlere baktığımızda hep tüketime yönelik eylemler gerçekleştirdiklerini ve sizin de vurguladığınız gibi günün sonunda geriye baktıklarında ellerinde hiçbir şey olmadığını gördüklerini gözlemliyoruz. Asıl acı kısmı ne biliyor musunuz? Durumlarının normalliğine alışmış olmaları... Sosyal medya, internet ve bunlar aracılığıyla çocuklarımıza empoze edilen süblimen mesajlarla, çocuklarımızın bırakalım üretimi, tüketimi bile bilinçli yapamadıklarını görmek çok üzücü.
YanıtlaSilNormallerinin gerçeklerden ibaret olabilmesi dileğiyle...
Basit gördümüz şeyler aslında ne kadar da önemli...
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÖnemsiz gibi gördüğümüz alışkanlıklarımız ne çok zamanımızı alıyor aslında.
Tüketerek mutlu olunacağının empoze edildiği gününüzde üretimin insanı mutlu edeceğini hatırlatan güzel bir yazı okudum...İnsanın ruhuna iyi gelen uretimdir... Uretimlerimizin tuketimlerimizden fazla oldugu hergun kardayiz.. Elinize ve emeğinize sağlık...
YanıtlaSilGüne nasıl başladığımı gözden geçirmemi sağladı. Teşekkürler, kaleminize sağlık…
YanıtlaSilİnsanlar bir iş için biraraya gelip tüketim ile başladığında" kaç saattir birlikteyiz ama hiçbir şeye başlayamadık yada bitiremedik"derler . Bunun sebebini çok güzel anlatılmış kaleminize yüreğinize sağlık
YanıtlaSilHayatımızın en iyi versiyonuna ulaşabilmek... ne kadar önemli.. nasıl olabilir acaba?
YanıtlaSilHayat nasıl başlarsa öğle devam ediyor, başlangıçlar önemli
YanıtlaSilHayat nasıl başlarsa öğle devam ediyor, başlangıçlar önemli
YanıtlaSil"Önemsiz gibi gördüğümüz alışkanlıklarımız Ya da zamanımızı alan eylemlerimiz hayatımızda önemli mihenk taşlarıdır..." ne kadar doğru...
YanıtlaSilÇok güzel tespitler, yol gösteren şifalı bir yazı olmuş. Zaman planı ve üretimine başlamak azımsamadan... yüreğinize sağlık
YanıtlaSilBiz yetişemiyoruz zaman çok hızlı geçiyor
YanıtlaSilHassas irdelemeye başlayınca insan yeni yeni fark ediyor. Her girdiğimiz yeni ortam yeni bir sahne. Biz her yeni sahnemize üretimle girdiğimizde her şey öyle bereketleniyor ki.
YanıtlaSilFarkındalıklarımızı artıran kıymetli yazınız için teşekkürler. : )
Kaleminize sağlık, çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş
YanıtlaSilkaleminize sağlık...
YanıtlaSilÜretimi tüketimini aşanlardan olmak niyetiyle...
YanıtlaSil